menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yasakları yasaklamak mümkün mü?

37 1
16.02.2025

Bundan beş yıl önce bugünlerde dünya koronayı konuşuyordu. Henüz ülkemize gelmemişti, dışarıda olanları endişeyle takip ediyorduk. Sonra ilk vaka görüldü, hemen ardından pandemi ilan edildi ve hastalık hızla yayıldı.

Süreci yönetemeyen iktidar bu yayılmanın baş sorumlusu ama ceza başkalarına kesildi. AVM’lerin açık olduğu ama insanların açık havada, sahilde yürümesinin engellendiği tuhaf bir dönemdi bu. Herkes evde çalışırken işçilere izin verilmedi, insanlar sabahın köründe işe gitmeye devam etti. İçkili mekânlar kapatıldı ama açılmasını takiben müzik yasaklandı. Mekân açıkken müziğin kesilmesi, kısık sesle çalanlara ceza kesilmesi açıklanabilir bir şey değil. Üstelik bu yasak pandemi bitiminde de sürdü. Sadece saati değişti ve susma saati 01.00 olarak belirlendi.

Yasağın pandemiyle alakalı olmadığı aşikar. Sonrasında da sürdürülmesi, bunun kanıtı. Pandemi, müziğe karşı olanların işine geldi. O kadar ki, geçtiğimiz haftaya kadar bu yasak sürüyordu. Nihayet bir şekilde ortadan kalktı ve bu yapılırken, aslında bu yasağın hukuksuz olduğuna hükmedildi. Yıllardır çalamayan, bu yüzden işinden (ve hatta hayatından) olan müzisyenlerin zararını kimse karşılamayacak elbette. Hukuksuzluğun ortalığı sardığı şu devirde bunu beklemek bile abes.

Türkiye bir yasaklar ülkesi. Tarihini yakmaya kalksak bu satırlar yetmez, içinden çıkamayız. Yine de, müzik yasağının kalkması şerefine, olanları kısaca toparlamaya çalışayım. 1934 yılında getirilen alaturka yasağından 2022’deki festival yasaklarına uzanan süreç sıkıntılı. Üstelik yasaklar her dönemde yeniden şekilleniyor, iktidarların değişmesi sadece yasağın kapsamını değiştiriyor ama kimse bunları ortadan kaldırmayı........

© Gazete Duvar