Beklentiler eşliğinde “ABD reaksiyonu” ve Türkiye etkisi
SEBEP VE DAYANAK İLE TAM YERİ TAM ZAMANIYDI
Şimdilerde “beklentiler” doğrultusunda yeni bir atak yapmaya hazırlanıyor “Terörsüz Türkiye” süreci. Süreç, somut ve tatmin edici bir perspektif çizmek zorunda zira PKK içerisindeki karşıt gruplar bu sessizliği terör saldırıları eşliğinde sabote etmeye çalışabilir… Ankara-Öcalan-PKK arasında devam eden Terörsüz Türkiye süreci, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısıyla başladı. Bu çağrının önemli bir sebebi ve çok sağlam bir dayanağı vardı. Sebebi; gerginleşen Ortadoğu-dünya şartları karşısında Türkiye’nin her bir vatandaşı ile hareket etmek ve birlikte güçlü olmak… Dayanağı; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın MİT Başkanlığı döneminden itibaren yürütmeye başladığı, MİT ve güvenlik güçleri tarafından icra edilen başarılı terörle mücadele çalışmaları… Türkiye, MİT’in yürüttüğü stratejik plan sayesinde; PKK’ya yönelik önemli drone saldırıları ve etkili operasyonlar yaparak örgütü iyice zayıflattı. Bu zayıflatma süreci ve Öcalan’ın açıklaması da PKK’yı silah bırakma masasına getirdi. Öcalan’ın dediği gibi “silahlı mücadele devri kapanmıştı” çünkü onlarca yıl devam eden terör eylemlerinin kazananı olmamıştı. Bakan Fidan’ın yürüttüğü mücadelede sayesinde Türkiye, Irak ve Suriye’de PKK’ya karşı önemli başarılar sağlandı. Sonrasında da mevcut Ortadoğu kaos tablosunu erken okuyan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı “Terörsüz Türkiye” çağrısı geldi. Bu çağrıya Öcalan’ın PKK’dan silah bırakmasını istemesi ve akabinde de örgütün fesih kararı alması geldi. Tüm bu aşamalarda Ankara’nın izlediği diplomatik-siyasi-bürokratik tavır Terörsüz Türkiye sürecinin başarı şansını arttırdı elbette. Her mecradan birkaç karşıt ses çıksa da halkın terörsüzlük istemi karşısında hepsi etkisiz kaldı… Daha önceki çözüm ve barış görüşmelerindeki hatalardan önemli zarar çıkarımları yapan Ankara, mevcut sürece dair önemli bir yol kat ettikten ve iyice emin olduktan sonra kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Aslına bakarsanız bu sürece dair üst kademe dışında kimseler net bir bilgi sahibi değil. Büyük ihtimalle bu bir strateji çünkü geçmiş dönemlerde girişilen süreçler ilgili ilgisiz her kesimin müdahil olmasıyla ciddi anlamda dezenformasyona uğramıştı. Terörsüz Türkiye sürecine dair şunu da özellikle belirtmek istiyorum; Ankara’nın Suriye ile kurduğu güçlü bağlar, Irak Kürdistan Yönetimi ile devam eden sağlıklı iletişim ve sundukları destek, Bakan Fidan’ın sahada ve masada aktif rol alması, Bahçeli’nin telkin ve rehberlik gücü,........
© Gazete Damga
