Şehitlerimize adanmış bir gençlik
Buluşma Noktası sayfası bugün bir röportajla karşınızda. Gamze Gül Atmaca henüz gençliğinin baharında bir gazetecilik öğrencisi. Urfalı bir Kürt kızı. Müthiş şeyler yapıyor. Okuduğunuzda tüyleriniz diken diken olacak. Bu toprakların gençleri ile gurur duyacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet. Tüm etnik kökenleri ile biz bir aileyiz. Dünyaya bu yönümüzle örneğiz. Ben lafı uzatmadan hemen sizi röportajla baş başa bırakayım.
Şehitlerimizin adına Kütüphane açma fikri sende nasıl doğdu? Seni bu düşünceye iten motivasyon neydi?
Bulunduğum coğrafya, etnik bölücülüğün ve PKK sempatizanlığının yoğun olduğu bir bölge. Doğup büyüdüğüm çevrenin etkisiyle, gençlik yıllarımda bu ideolojilere yakın bir duruş sergiledim. 16 yaşımda, 2018 yılında, sosyal medyada karşılaştığım bir video hayatımın dönüm noktası oldu. Şırnak’ta şehit düşen bir Polis Özel Harekât mensubuna ait bu görüntüler, düğününe yalnızca bir ay kala hayatını kaybetmiş bir kahramanın hikâyesini anlatıyordu. Videoyu defalarca izledim ve kendimi sorgulamaya başladım: Bölücülük yaparak mı özgürlük kazanılacaktı? Yahut kardeşçe yaşamak varken neyin özgürlüğüydü bu? Eşit olmayan ne vardı? Bu sorular, zihnimde derin bir yankı uyandırdı.
“Şehidini Yaşat” adını verdiğimiz bu oluşum, şehitlerimizin aziz hatırasını yaşatmak ve onların adını geleceğe taşımak için bir platform haline geldi. Ancak, maalesef bu ekibimiz, yaklaşık bir yıl içinde çoğu ekip üyemizin şehit olması nedeniyle faaliyetlerini sürdüremedi ve kapatılmak zorunda kaldı.
Bu sorgulama, beni şehitlerimizin hayatlarını ve mücadelelerini araştırmaya yöneltti. Onların isimlerini, yüzlerini öğrenmeye çalıştım. Bir şehidimizin anısına açılmış bir sosyal medya hesabında, onun adına kurulan bir kütüphanenin afişine rastladım. Bu, bende bir ilham kaynağı oldu. Yeni kurulan şehit kütüphanelerine kitap göndererek, maddi ve manevi destek sağlayarak bu anlamlı çabalara katkıda bulundum. Zamanla, bu faaliyetler bir döngüye dönüştü ve kendi ekibimi kurmaya karar verdim. “Şehidini Yaşat” adını verdiğimiz bu oluşum, şehitlerimizin aziz hatırasını yaşatmak ve onların adını geleceğe taşımak için bir platform haline geldi. Ancak, maalesef bu ekibimiz, yaklaşık bir yıl içinde çoğu ekip üyemizin şehit olması nedeniyle faaliyetlerini sürdüremedi ve kapatılmak zorunda kaldı.
Ekibimizin çoğu üyesinin şehit olması beni derinden etkiledi ve bir süre kendimi sorgulamama neden oldu. Acaba bu oluşumda bir talihsizlik mi vardı ki, birer birer değerli arkadaşlarımızı şehit veriyorduk? Aslında, şehitlerin adını yaşatmak isteyenlerin seçilmiş kişiler olduğuna inanıyorum; çünkü onlar, bu kutsal amacı taşırken şehit oldular. Bu düşünceyle, bir süre yola tek başıma devam etmeye karar verdim. Ne yazık ki, grubun kapanması kayıpları durdurmadı; kütüphanelerimize destek vermeye devam eden onlarca arkadaşımız da şehit oldu. Yine de bu süreç, kararlılığımı güçlendirdi. Şehitlerimizin adını kütüphanelerle yaşatmak, hem onların fedakârlıklarına bir vefa borcu hem de genç nesillere birlik ve beraberlik bilinci aşılamanın bir yolu oldu.
Bu yolculuk, benim için yalnızca bir fikir ya da proje değil, aynı zamanda bir vicdan muhasebesi ve toplumsal sorumluluk mücadelesiydi. Her şeye rağmen, bu yolda kararlılıkla devam ediyorum, çünkü şehitlerimizin hatırasını yaşatmak, onların bize bıraktığı emanete sahip çıkmanın en anlamlı yollarından biri olduğunu düşünüyorum.
Neden kütüphane? Kütüphane dışında şehitlerimiz için başka neler yapıyorsun?
Çocuklara, “Bu kütüphaneyi size kahraman bir abiniz ya da ablanız hediye etti” diyoruz. Şehitlerimizin hatırasını yaşatmak, onların fedakârlıklarını gelecek nesillere aktarmak bizim için bir vefa borcudur. Ne yazık ki, zamanla bu kahramanların isimleri ve hikâyeleri unutulma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Biz, bu unutuluşa karşı bir duruş sergilemek istiyoruz. Kütüphaneler, bu amacın en anlamlı araçlarından biri oldu. Her bir kütüphane, bir şehidimizin adını taşıyarak onun hikâyesini genç nesillere ulaştırıyor. Çocuklara, “Bu kütüphaneyi size kahraman bir abiniz ya da ablanız hediye etti” diyoruz. Onların minik kalplerinde, bu kahramanların sevgisini ve vatan için verdikleri mücadelelerin izini bırakmayı hedefliyoruz. Bu kütüphaneler, sadece birer kitaplık değil, aynı zamanda birlik, dayanışma ve vatan sevgisi gibi değerlerin tohumlarının ekildiği mekânlar haline geliyor. Her bir çocuğun, bu kütüphanelerde okuduğu kitaplarla birlikte bir şehidin mirasını tanıması, bizim için en büyük motivasyon kaynağıdır.
Ancak faaliyetlerimiz yalnızca kütüphanelerle sınırlı değil. Şehitlerimizin anısını yaşatmak ve görevdeki güvenlik güçlerimizi desteklemek için geniş kapsamlı yardım ve sosyal sorumluluk........
© Gazete Damga
