Yeraltı İnsanı ve Onun Gölgesi
Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar kitabının ana karakteri “Yeraltı İnsanının” adı yoktu, yalnızdı, kimseye sığınamıyordu. Sadece kırk yaşında ve hasta olduğu belliydi. Yeraltı İnsanı sadece kendi ile konuşabiliyor ve sevmenin yol açtığı acıları içindeki sesler ile hissediyordu. Kendiyle aslında kendi iç sesiyle konuşuyordu. Bu yoğun konuşmalar ve aramalar kendini bulmak içindi. Zorlayarak meleksi yanına ulaşınca “Yeraltı İnsanımız” asıl ikiz ruhunu buluyordu yani, “şeytanını”.
Yeraltı İnsanı “Öteki”, kitabının içinden fırlamış gibi duran, sonunda deliren “Bay Golyadkin’i” ile beraber kentli mağdurluğu yaşıyordu. Hatırlayacağınız üzere bir köprü de Bay Golyadkin kendisi ile karşılaşmış sonunda delirmişti. “Yeraltı İnsanı” kendini; İnsancıklar’ daki “Makar Devuşkin”‘i fakir, ezik bir yaşlı hal ile sınırlayan sınırlardan taşıyor ve onun yaratımının üstesinden geliyordu. Zavallı “Devuşkin”, zaten fakirdi küçük bir memurdu ve bu eksikliği ondaki sınıfsallığın sınır geçişini engelliyordu. Hatta sadece yaşlı olmasının ötesinde çok sevdiği Varenka‘yı cinsel anlamda bile kıskanamıyordu. Güçlü olmak, özgür olmak bu onun yaratılış desenlerine aykırı bir durumdu ve Dostoyevski böyle olsun istemiyordu.
Adı zikredilen karakterler bir yana Dostoyevski isimsiz gizemli adamına sınır geçicilik vermişti. Fakat her sınırda kendini kaybeden, sınırın çizgisinde yeni buhranlar yaşayan karakterini uyumsuzluklar ile sınıyordu. Yeraltı İnsanı her çözülen bağdan sonra daha çok duygu bataklıklarına saplanıyordu.
Günümüz dünyasının Yeraltı İnsanı dev plazaların ortasında, sosyal medyada zuhur eyleyen narsist tanrılarının önünde hünerlerini sergiliyor. Ve onlara yaranmak istiyor. Yeraltı İnsanı bu ruh çöküntüsünü kendi ailesinden, en sevdiklerinden çıkarıyor. Yeraltı İnsanı mecburi maskelerle dolaşıyor, gülmeye, mutlu görünmeye çalışıyor; en alt kesimin cahil fakat zengin tiplerine karşı yaşadığı yenilgiyi daha çok gülerek, onlardan daha entelektüel olmaya çalışarak yenebileceğini sanıyor. Yeraltı İnsanı kendini sistemin kancalarına lime lime veriyor. Bedeninden çimdik çimdik etler koparılıyor. Kendini tükettirerek var........
© Fikir Coğrafyası
