Yaz Sıcağı Ve Yine Malum Tartışma: Küresel Isınma
GİRİŞ
Yaz geldi, sıcaklar iyice bastırdı. Tabloya her yaz olduğu gibi orman yangınları da eklenince hepsi birlikte küresel ısınma tartışmalarını da ateşledi. IPCC (International Panel for Climate Change - BM Uluslararası İklim Değişimi Paneli) ve ana akım bilim kurumlarının bu konudaki fikrini biliyorsunuz: Küresel ısınma insan kaynaklıdır, atmosfere salınan karbon dioksit (CO₂) ve diğer sera gazları atmosferi bir battaniye gibi örterek Dünya'nın soğumasını engellemekte ve Dünya'nın ısısı giderek yükselmektedir. Ne var ki bu bitmiş bir bilimsel tartışma değildir, sadece bitmiş ve bilim bu konuda son hükmünü vermiş gibi gösterilmektedir.
Tartışmanın bu tarafı iyi bilindiğinden kısa geçiyor ve tartışmanın karşı tarafını teşkil eden sayısız bilimadamı içinden iki kişiyi ve çalışmalarını anmak istiyoruz: Willie (Wei) Soon ve John F. Clauser.
Tekrarlamalı ki, kimse son 200 yıldır bir küresel ısınma olduğunu yadsımıyor (“Küçük Buz Devri” bittiğinden beri – K. Buz Devri: M.S. 1200-1800). Tartışma, bu ısınmanın doğal nedenlerle mi yoksa insan kaynaklı mı olduğudur.
İnsan kaynaklı çevre zararı, tükenen ormanlar, tükenen kaynaklar, hava ve su kirliliği, giderek artan şehirleşme ve betonlaşma insanın çevreye menfi etkisinin sonuçlarıdır, ama bunlar küresel ısınmadan farklı konulardır ve o konularda zaten pek bir tartışma yoktur.
Yer tarihi (paleontoloji) uzmanlarına göre biz şu anda bir buz çağı içinde yaşıyoruz. Bunun delili de kısmi ısınmaya rağmen hala kutuplar ve dağ tepelerinde buzulların varlığıdır. Bugünler uzun bir buz çağı içinde kısa “sıcak fasılalardan” biridir. Ve eğer muhalif bilimciler haklı ise buzullar birgün geri dönecektir.
İKLİMLERİN GERÇEK MOTORU GÜNEŞ VE FRENİ BULUTLAR
Güneş ve iklim arasındaki ilişkiye dikkat çeken ilk bilimcilerden biri Dr. Willie (Wei) Soon'dur. Malezya'da mukim bir Çinli aileden gelen Wei Soon ABD'ye göç ettikten sonra eğitimini Harvard Smithsonian Enstitüsü'nde tamamlamıştır; astrofizik ve hava-uzay mühendisliği konusunda diploma sahibidir.
Dr. Soon iklimsel değişim ile güneş ışıması arasındaki ilişkiye dair ilk makalelerini yazdığından beri ana akım iklim bilimcilerin şiddetli eleştiri hatta hakaretlerine maruz kaldı. Kendisi “iklim inkârcısı” (climate denier) ilan edilmiş, eserlerine “çöp, sahtekarlık” vs. denerek saldırılmıştır. “İklim inkarcısı” tabiri Batı'da nefret objesi olan “soykırım inkârcısı”ndan (holocaust denier) türetmedir. Nazilerin 2. Dünya Savaşı'nda Yahudileri katletmediği tezini savunan kişiler Batı'da bu isimle damgalanır ve zemmedilir. “İklim inkarcısı” yaftası, ne yazık ki, ana akım iklimbilim dışında görüş vazeden bilimciler için alışılmadık bir durum değildir. Bu nefret nedeniyle işini ve ünvanını kaybedenleri de vardır.
Dr. Soon ve arkadaşları 2000 başlarından beri yayınladıkları bir seri makalede Güneş ışınım yoğunluğu ( m² 'ye düşen Watt enerji olarak güneş ışınımı) değerlerindeki oynamalar ile ortalama Dünya sıcaklığı arasındaki ilişkiyi araştırdılar ve bir bağ buldular: Dünya ortalama ısısı Güneş'ten gelen ısı ve ışık şiddetine göre azalıyor ve çoğalıyordu. Yeri gelmişken kısa bilgi: Güneş ışınım yoğunluğu ort. 1376 W/m² kabul edilir ve buna “güneş ışınım sabiti” (solar constant) denir. Ancak bu ortalama bir değerdir, gerçekte ise güneş ışınım şiddeti yukarı – aşağı oynamaktadır.
Şekil 2'de de görüldüğü gibi kabaca 1980'den sonra ışınım şiddeti ve sıcaklık eğrileri arasında kopma ve uzaklaşma görülmektedir. IPCC bunu sera gazlarındaki artışa bağlarken Willie Soon ve arkadaşları son 30 yıldır giderek artan dünya bulut örtüsündeki azalmaya bağlarlar.
Özellikle 1990'lar ortasından beri dünya bulut örtüsü iklimleri etkileyecek düzeyde azalmış olup bunun mekanizmasına da kısaca değinelim:
Son 30 yılda dünya bulut örtüsü yakl. % 1.5 azalmış olup, bu önemsiz görünse de gündüz ort. 680 W/m² alan dünya yüzeyine fazladan 8.7 W/ m² ışıma demektir. Bu ise bugün CO₂'e bağlı ısınma için iddia edilen 2.5 W/m² fazladan enerjiye nazaran 3.5 kat daha fazla etki demektir! Ortalama 1.6 ° C ısınmaya neden olur.
1.6 derece fark küçük görünse de 2 no.lu şeklimize bakan kişi kavganın 1° fark yüzünden koptuğunu görecektir, çünkü ortalamadaki bu artışlar iklim üzerinde dramatik etki yaratır!
Bizim konumuz olan Akdeniz'deki bulut azalması ise daha hızlıdır. 1971 – 1990 arası toplamda % 2.6 azalma, mevsim olarak da ilkbaharda (Mart – Mayıs) her onyılda % 1.4 azalma tespit edildi (1971 – 2005 arası toplamda % 4 civarı azalma!) Tabi bunun hava sıcaklığına ciddi etkileri olacaktır. Akdeniz'de ort. hava sıcaklıkları bu dönemde 2.5 ° C artmıştır. Bu şehirlerde “kent ısı adası” etkisi de eklenince 4 ° C artışa denk gelir. Bulut azalması en çok Doğu Akdeniz'de yaşandı ve ülkemiz de bu havzadadır. Eğer bulut azalması % 5'i bulursa bu........
© Fikir Coğrafyası
