Saray rejiminin meşruiyet krizini halk çözecek!
Halk desteğini kaybederek bir azınlık iktidarına dönüşen Saray rejimi, kendi bekası ve kader birliği yaptığı iş birlikçi tekelci burjuvazinin çıkarlarını korumanın yolunu faşist bir rejim inşasında görüyor ve bu nedenle işçi sınıfı ve halka karşı çok yönlü bir saldırı dalgası yürütüyor. Erdoğan iktidarı, içeride yaşadığı meşruiyet krizinin çözümünü dışarıda ABD emperyalizmi ile bağımlılık ilişkilerini derinleştirmekte; ülkenin geleceğini siyasi, ekonomik ve askeri olarak ABD emperyalizmine ipotek ettirmekte arıyor.
Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşme öncesinde ABD cephesinden yapılan açıklamalar, kitle desteğini kaybeden iktidarın emperyalistler karşısında nasıl bir acziyet içinde ve ayakta kalabilmek için her türlü tavizi vermeye hazır olduğunu gözler önüne seriyordu.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Erdoğan’ı hedef alarak “Trump ile görüşebilmek için sıraya girip adeta yalvarıyorlar” açıklaması ile Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın, Trump’ın “Erdoğan’a ihtiyacı olanı verelim(…) Mesele sınırlar, S-400 ya da F-16’lar değil, mesele meşruiyet” dediğini aktardığı açıklaması birbirini tamamlıyor. Bu açıklamalar, iktidar medyasının Erdoğan’ın “büyük bir lider” olduğunun kanıtı gibi göstermeye çalıştığı Trump’ın Erdoğan’a yönelik övgülerinin arkasındaki gerçeği de görünür kılıyor. Saray rejimi Trump’ın övgülerinden meşruiyet devşirmeye çalışırken Trump da övgülerin ve verdiği desteğin karşılığında Erdoğan’ın önüne yeni ev ödevleri koyuyor: Bir yanda ticari ilişkileri geliştirme adına ülkenin yer altı ve yer üstü bütün kaynakları emperyalist yağmaya sınırsız açılırken dışarıda da başta Rus petrolü yerine daha önce doğal gaz anlaşması imzalanan ExxenMobil gibi ABD’nin enerji tekellerine bağımlılık olmak üzere Ortadoğu’dan Kafkasya ve Doğu Akdeniz’e kadar bölgede ABD-NATO’ya daha fazla hizmet dayatılıyor.
Son yerel seçimlerde güç........
© Evrensel
