Kızılelma ittifakı ve sürecin iki ucu!
Malazgirt Savaşı’nın yıldönümünde yapılan kutlama törenlerine birlikte katılmaları, Erdoğan ve Bahçeli arasındaki ittifakın sembollerinden biri oldu. Bu yıl Malazgirt Savaşı’nın 954. yıldönümü dolayısıyla Bitlis’in Ahlat ilçesinde yapılan etkinliklerde de bu gelenek bozulmadı. Bahçeli’nin geçtiğimiz aylarda PKK’nin fesih kongresi için Malazgirt’i adres göstermesinin ardından bu yıl yapılan etkinliklerde dikkatler Erdoğan’ın Kürt sorunu konusunda başlatılan son süreçle ilgili hangi mesajları vereceğine çevrilmişti.
Erdoğan’ın Ahlat’ı “Kızılelma’nın anahtarı” olarak tanımladığı konuşmasında “Türk, Kürt, Arap ittifakıyla ortak hedeflere yürümek” ve “Büyük ve güçlü Türkiye’yi yeni nesillere hediye etmek” vurguları öne çıktı. Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” adını verdiği Kürt sorunundaki süreci de bu hedeflere bağladı ve bu süreçte “son düzlüğe gelindiği”ni söyledi.
Erdoğan’ın açıklamaları, Kürt sorunundaki son süreci hangi politik hedeflere bağladığını açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca “Terörsüz Türkiye” adlandırmasındaki ısrarı ve daha iktidar cephesinden hiçbir somut adım atılmamışken bu süreçte “son düzlüğe gelindiği”ni söylemesi, iktidarın “çözüm”den ne anladığını ve sürecin sınırlarını daha da belirginleştiriyor.
Türk mitolojisinde “Bütün Türklerin birleşerek kuracağı ülke”yi sembolize eden ‘Kızılelma’, Nihal Atsız’ın Türkçü faşizminin de önemli ideolojik ‘harç’larından biri olmuştur. Ancak Türk-İslam senteziyle birlikte ‘Kızılelma’, Osmanlının ihtişamlı dönemlerine geri dönme, yeni Osmanlıcı yayılmacılık ideali olarak anlam kazanmıştır.
Erdoğan, ‘Kızılelma’ vurgusu eşliğinde “Ecdat’ın (Selçuklu ve Osmanlı) mirasına sahip çıkma” ve “Büyük Türkiye’yi kurma” söylemi üzerinden yeni Osmanlıcı emelleri daha önce de defalarca dile getirmişti. Yeni olan bu politikanın “Türk, Kürt, Arap ittifakı”na ve Kürt sorunuyla ilgili son sürece bağlanmasıdır.
Bahçeli, Kürt sorunuyla ilgili süreci bölgesel gelişmelere dikkat çekerek........
© Evrensel
