menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir meslektaşımızı, güzel insanı daha kaybettik: Alper Fidaner

12 10
27.07.2025

Uzunca bir süredir akciğer kanserine karşı mücadele veren dostumuz, meslektaşımız, güzel bir insanı daha kaybettik: Alper Fidaner. Özellikle son zamanlarda ne çok ölüyoruz, üretken, güzel ve aynı zamanda hafızalarımız olan dostlarımızı, insanlarımızı kaybediyoruz. Bunlardan biri de herkesin güzel gülüşüyle hatırlayacağı Alper Fidaner…

Alper ile ilk tanışmamız, Siyah Beyaz Gazetesi’nden Evrensel’e geldiği ilk yıllardı. 1995 yılı başları, Ankara’da bir Evrensel rüzgârı esiyor ki, herkes çalışmak istiyor. Karanfil Sokak’ta şimdi Dost Kitabevi’nin bulunduğu o binanın 3. katında başlamıştık gazetenin çıkarılması çalışmalarına. Hâlen aynı binanın 4. katında sürdürüyor yaşamını Evrensel…

Dedim ya, ilk kuruluş ayları, apartman dairesinin salonunu kocaman bir haber merkezine çevirmiştik. Küçük, belki depo olarak kullanılan bir odayı da karanlık oda yapmıştık. Alper Fidaner, Kadir Aktay, Selahattin Sönmez karanlık odadan ve fotoğraflardan sorumluydular. Kimler yoktu ki, tam 35 kişiydik Evrensel Ankara Bürosu’nda.

Sonra, daha gazete çıkmadan bazı arkadaşlar ayrıldı, büro da “yetmediği, kalabalık olduğumuz” gerekçesiyle, Ankara’yı bilenler hatırlar, eski Kızılay binasının (şimdi AVM oldu) hemen altında Alp Billuriye vardı. O binanın ikinci katına, iki büronun birleşiminden oluşan mekâna taşındık.

Tabii bir gazetenin en önemli bölümlerinden biri karanlık odadır. Alper de karanlık odadan ve foto muhabiri arkadaşlardan sorumluydu. Onunla hangi haberlere gittik, Evrensel’de ne kadar çalıştı çok hatırlayamıyorum. Ama Evrensel Gazetesi’nin kültür sayfasına haberler yapan Murat Meriç ile ayrıldılar.

Yine aynı dönem Evrensel’de olup, sonradan Fikrim Bar’ı açar Hatice İkinci’nin mekânında eski 45’likleri gün yüzüne çıkartan Alper Fidaner ve Murat Meriç, gazeteciliklerinin yanına bir de bu müzik ve arşivciliği eklediler.


Alper ile sonra hem bu mekânlarda çalarken, hem dost ortamlarında karşılaşmalarımız oldu. Ama galiba gazeteciliğin o koşturmaları, hayhuyları içerisinde birbirimizi ihmal ediyoruz. Alper ile de öyle oldu. Ta ki, uzun yıllar TİHV’de çalışan, Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’ndan da arkadaşım (Bu arada BYYO’lular birbirine tutkundur) Genco Dönmez arayana kadar.

Genco, Alper’in akciğer kanseri olduğunu, uzun zamandır hastalığı yenmek için mücadele verdiğini........

© Evrensel