Meşruiyetin bedeli!
Sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Oval Ofis tutkusunun sırrına kafa yoranların ABD’nin Suriye Özel Temsilci Thomas Barrack’a bir teşekkür borcu oldu.
Barrack çözümsüz sorunlardan laf açılınca, Başkan Donald Trump’la arasında geçen diyalogu şöyle aktardı: “Trump ‘Bundan bıktım, ihtiyacı olanı verelim’ dedi. ‘Neye ihtiyacı var?’ diye sorduğumda, ‘meşruiyet’ dedi. Mesele sınırlar, S-400 ya da F-16’lar değil. Mesele meşruiyet. [Erdoğan] 71 yaşına geldi. Türkiye bir demokrasi ama otoriter gibi. Trump dahice ‘Çözüm olarak ona meşruiyet vermeliyim’ dedi. Şu an bu oluyor.”
Meşruiyet? Oval Ofis’te ağırlanmak, her şeye rağmen kabul görmek, Amerikan desteğinden emin olmak, Amerikan planlarına yüksek katkının karşılığında takdir edilmek…
Ama sandık dışında aranan meşruiyetin bir bedeli var. Halkın cebinden, ulusal servetten, onurdan sarfiyat…
Meşruiyetten tasarruf olmaz!
ABD’ye Amerikan ürünlerine ek verileri kaldırarak gitti. Trump eli boş gelenleri sevmez!
Yanı başımızda ilişkileri gaz ile ısıttığımız komşular varken BOTAŞ 10 km ötede LNG ithalatı için imza attı.
‘Ulusal israf kaynağımız’ THY de Boeing’in sicili bozuk uçaklarından 225 adet sipariş verdi!
Ruslarla santral ortaklığı devam ederken sivil nükleer iş birliği için bir imza da Amerikalılarla atıldı… Maşallah!
Meşruiyetin pahası sorulmaz!
Trump da masaya bir şeyler bırakmadan çıkanları sevmez.
Meşruiyetten gayrı alınan, garantilenen, çözülen?
Sözün başı da sonu da “İnşallah!”
F35 programına dönüş yolu kapalı. F35 paketi CAATSA yaptırım çengeline asılı!
Ortaklık tesellisi olarak F16 siparişi zaten Amerikan tarafını zengin edecek paket ama ondan da ses yok!
Ama bir şey var;
Trump, Rusya’dan petrol ve gaz alımının hepten kesilmesini istiyor. Eğer Erdoğan’dan isterse buna hayır denmeyeceğinden emin!
Sepet boş ama Trump’ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya yaptığı gibi Erdoğan’ın koltuğunu çekmesi ‘itibar’ yoksunlarını telafi ediyor.
Fakat hakkını yememek lazım; meşruiyet ihtiyacının içini Suriye faslında dolduruyor. Erdoğan’ı, vekil güçlerle Esad’ı devirmenin kredisini üstlenmeye davet etti.
Tamam HTŞ terör örgütü, Ebu Muhammed el Colani de kellesine 10 milyon dolar ödül koyduğumuz bir terörist ama bak işte sen istedin, Muhammed bin Selman istedi, ben de yaptırımları kaldırdım! El Kaide’nin İkiz Kuleleri devirdiği New York’a gelmesine de izin verdim!........
© Evrensel
