Neden genel grev, genel direniş?
Türkiye, açık bir rejim krizi yaşıyor. Uzun süredir etkisini hissettiren otoriterleşme eğilimleri, artık bir yönetim biçimi olmanın ötesine geçerek seçme-seçilme hakkına, en temel hak ve özgürlüklere ve halkın kendi kendini yönetme iradesine karşı topyekûn bir saldırı dalgasına dönüşmüş durumda. Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonda yaşananlar, bu sürecin ne kadar kuralsız, keyfi ve tehlikeli bir noktaya geldiğini açıkça gösteriyor.
19 Mart sivil darbesi, yalnızca iktidarın seçimle kaybettiklerini yargı ve güvenlik aygıtları eliyle geri alma çabası olarak değerlendirilemez. Asıl mesele, sandıkta kazanma ihtimalini göremeyenlerin halkın iradesini gasbetme girişimidir. Bu saldırı, Türkiye’nin dört bir yanındaki yerel yönetimlere, emekçilere, kadınlara, gençlere ve muhalif kesimlere yönelik kapsamlı bir kuşatma harekatıdır. Devletin doğrudan yürütmenin aparatı haline geldiği ve yargı üzerinden muhalefetin sindirilmeye çalışıldığı bir sürecin yansımasıdır.
19 Mart ve sonrasında yaşananlar yalnızca siyasal bir tasfiye planı değil; aynı zamanda ekonomik krizin, yoksulluğun ve güvencesizliğin üzerini örtme, hayat pahalılığı ve açlık sınırında yaşamaya mahkum edilen milyonların öfkesini bastırma çabası........
© Evrensel
