Kızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar
Saldırganlaşan Netanyahu, Gazze’yi toptan ele geçirme niyetini açıkça ifade etti. Bu noktaya giden iki ay içinde, İran krizi yaşandı. Marjorie Taylor Greene ve Steve Bannon gibi isimler, zaten eleştirmekte oldukları İsrail’i Gazze’de soykırım yapmakla suçlama noktasına geldiler.
Henüz nasıl sonuçlanacağı belli olmayan bu çatlakların on yıllık bir arka planı var: neo-muhafazakar (“neocon”) ideolojinin görünürdeki çöküşü ve “Önce Amerika” hareketinin buna bütünlüklü bir alternatif sunamaması.
Neoconlar, 2000’lerde iki büyük parti üzerinde de tam hakimiyet kurmuştu. Irak ve Afganistan işgallerinin kötü gitmesi neoconlara yönelik eleştirileri şiddetlendirdiyse de Biden’ın başkanlğı, neoconların Demokratik Partideki hakimiyetinin perçinlenmesi anlamına geliyordu.
2015’te eski bir Demokrat olan Trump’ın, Cumhuriyetçilerin antineocon adayı olarak yükselmesi kimsenin beklemediği bir gelişmeydi. Antiemperyalist eleştirileri aşırı sağ söylemlere eklemleyen Trump, tahminlerin aksine başkan seçilince Cumhuriyetçilerin neoconlardan koptuğu ilan edildi. Biden’ın başkanlığı döneminde, Cumhuriyetçi Parti ona tepki olarak iyice içe kapanmacı bir parti görüntüsü vermeye başladı.
Fakat Trump’ın 2023-2024 seçim kampanyası bu görüntüyle çelişen birçok veri sunuyor. Trump bir taraftan savaşları bitireceğini söylerken, diğer taraftan Grönland gibi bölgeleri ilhak etmekten bahsediyordu. Anaakım liberal medya görece neoconlara yakın, Trump’a karşı olduğu için bu çelişkileri çoğunlukla görmezden geldi. Örneğin Newsweek, Trump’ın önseçimlerde neocon adayları yenmesinin ardından neoconluğun........© Evrensel
