Ciner’i bu sefer yeni ‘establishment’ kapı önüne koydu
“Çünkü ben medyaya da arzu ederek girmedim. Medyaya zorlanarak, daha doğrusu para kaptırarak girmek mecburiyetinde kaldım. Yani sizin bahsettiğiniz gibi çok isteyerek, arzu içinde girmiş birisi değilim.”
Turgay Ciner 13 yıl önce tam bugün TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na davet edildi ve konuşmasına böyle başladı. Kendi ifadesine göre Sabah-ATV Grubu batıyordu, borçları karşılığı Ciner’e hisse verdiler, ama 2002’de bir gün: "Bu arkadaşlar bizi tekrar çağırdılar, dediler ki: 'Biz batıyoruz, bu işe bir katkı verir misin?' Bizim de belirli bir miktarda paramız içeride batık olduğu için oturduk, bu işin içine girdik. TMSF veyahut da BDDK o günkü, bu işin tarafı olarak bu işe izin verdi sadece. TMSF’nin veya BDDK’nın o günlerde bu işe dahli sadece izin vermekle oldu. Yaklaşık beş senede ben o grubu ayağa kaldırdım. Beş sene sonra da yine aynı kurulu düzen, –ben İngilizce kelime kullanmayı sevmem ama arada kullandıkları için- ‘establishment’ denilen düzen…"
Burada kesip kendini anlatmaya başlıyor. Kaldığı yerden biz devam edelim. 1 Nisan 2007’de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Sabah-ATV Grubu’nun eski sahibi Dinç Bilgin’le Turgay Ciner arasında gizli bir anlaşma olduğu gerekçesiyle medya şirketlerine el koydu. Hatta ilk duyan gazeteciler bu bilginin 1 Nisan şakası oluğunu sandı. Gizli anlaşmayı bizzat Dinç Bilgin, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’e yazdığı bir mektupla ihbar etmişti. Diyordu ki, “Ciner zaten benim gizli ortağım, 433 milyon dolara aldı. 750 milyon veren var, hatta satsanız bugün milyar dolar eder.” TMSF bu tavsiyeyi dinledi. Sabah-ATV Grubu’nu bir yıl sonra 1,1 milyar dolara Çalık Holding’e sattı. Ancak paranın 750 milyon doları Halkbank ve Vakıfbank’tan alınan kredilerden sağlandı. O kredinin ödenip ödenmediği bugün hala bilinmiyor. Muhalefet milletvekilleri yıllarca bu kredinin peşine düştüler, verdikleri her soru önergesi “ticari sır” olarak cevaplandı. Dinç Bilgin’in bu ihbarı neden yaptığı ancak birkaç sene sonra anlaşıldı. 2010 yılında Taraf gazetesinden Neşe Düzel’e konuşurken AKP’yi, özellikle Erdoğan’ı övüyor, orduyu antidemokratik olmakla eleştiriyor hatta suçu biraz da Sabah’taki solcu gazetecilerde buluyordu: “Sabah'ı çıkaran ekibin çoğu sol gelenekten geliyordu. O tarihte bizim Türkiye'deki sol gelenek de daha çok devletçi, ulusalcı, yabancı düşmanıydı.” Bu günah çıkartma, Dinç Bilgin’in medyaya geri dönmek istediğine yoruldu ama medyaya o değil Turgay Ciner döndü.
Habertürk, Ufuk Güldemir tarafından kurulan Türkiye’nin ilk haber portalıydı. Güldemir daha sonra Habertürk TV, Habertürk Radyo ve Yaban TV’yi kurdu, 2007’de hayatını kaybetti. Ciner Habertürk’ü alarak hemen aynı yıl medyaya dönmüş oldu. Ancak şöyle bir sorun vardı Habertürk’ün karasal yayın lisansı yoktu, yani reklam gelirinden pay alması, o dönemde, çok zordu. Bu iş de hızla çözüldü, izleyici zarar eden........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d