menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Düşmanımın düşmanı dostumdur

43 15
02.09.2025

Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) yıllık zirvesi Çin’in Tianjin kentinde 31 Ağustos-1 Eylül tarihlerinde gerçekleşti. Zirveye Çin-Rusya ilişkileri kadar Çin-Hindistan ilişkileri de damga vurdu.

ŞİÖ, Rusya’nın 11 Eylül sonrasında Orta Asya’daki hakimiyetini Çin desteğiyle devam ettirmek için başlattığı, Çin’in ise Kuşak ve Yol Girişimi için kullanmak üzere 2010’lu yıllardan sonra etkinliğini arttırdığı bir bölgesel örgüt. Zaman içerisinde Batı hegemonyasına karşı bir alternatif olarak görüldüğü için üye olmak isteyen ülkeler çoğaldı. İran, Çin’in müttefiki Pakistan ve onu dengelemek için Rusya’nın soktuğu Hindistan gibi ülkelerle genişleyen ŞİÖ, üyelik uman Türkiye ve üyeliğe davet edilen ama tarafsızlığını korumak isteyen Moğolistan gibi ülkelerin gözlemci statüsü kazanmasıyla BRİCS ’ya benzeyen bir statü kazandı.

Bu yılki zirveye Çin-Rusya ilişkilerinin damga vurdu, hemen öncesinde Trump’ın Alaska’da Putin’le buluşarak –somut kazanımlar elde edemese de– gövde gösterisi yapmıştı. Çin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini desteklemese de Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Avrupalı liderlere yakın zamanda açıktan ifade ettiği gibi, savaşı kaybetmesini de göze alamaz çünkü bu ABD’nin tüm odağını Çin’e çevirmesi anlamına gelecek. O yüzden, ŞİÖ zirvesi Xi’nin Alaska Zirvesi’nin etkilerini azaltacak bir fırsat.

Öte yandan, zirvenin esas ilgi çeken boyutu Çin-Rusya ilişkileri değil, Çin-Hindistan ilişkileri. Çünkü Hindistan uzun zamandır ŞİÖ’nün karar alma mekanizmalarını bloke ederek Çin’in etkisi altındaki örgütü işlevsizleştiriyordu. Bunun nedeni, Hindistan’ın Asya bölgesindeki Çin’den sonraki ikinci büyük ekonomi olarak ABD ve........

© Evrensel