Güç, merhamet, feraset, izzet, asalet, iman hepsi onlarda toplanmış…

Ferasetin kelime anlamına baktığımızda keşfetme, ileri görüş, zekâ, sezgi, kişilerin ve olayların iç yüzünü görme ve doğru yorumlama gibi sonuçlara rastlıyoruz. Bir başka deyişle halk arasında leb demeden leblebiyi anlama gibi de algılanabiliyor. Bazen bu karşınızdakinin cümleleriyle geliyor bazen de beden dili onu ele veriyor. Feraset sahibi kişi her iki durumda da durumu çabucak kavrayarak doğru tespitlerle yorumlama yapabiliyor. Günümüze şöyle bir bakınca kime sorsak yüzde yüz feraset sahibi olduğunu iddia edecektir. İnternet çağında herkes her şeyi biliyor her duruma adapte olmuş ve yorumlama yeteneği de bir hayli zirve yapmış durumda. Sosyal medya sayesinde sağ olsun önüne gelen kültür abidesi kesilebiliyor. Bunlar işin çer çöp tarafı, gelin biz ferasetsiz bir toplumla iç içe miyiz ona bakalım.

Pandemiden bu yana diyeceğim ama aslında son iki yılı ele alsam daha doğru olur. Hangi ülkede hangi milletle bir arada yaşıyorsanız durun ve düşünün; insanların çoğu akıl ve vicdan sahibi mi, edep ve nezaket hususunda hangi seviyede, aile kavramı hala ayakta mı, kişilik bozukluğu yaşayan ve ağır mental çöküş içinde kaybolmaya başlamış bir toplumla mı bir aradasınız, çevrenizdeki insanların feraset sahibi olduklarını düşünüyor musunuz…sorular bir şekilde uzar da uzar. Verdiğiniz cevapların neredeyse tamamının negatif olduğunu duyar gibiyim çünkü ben de aynı durumdayım. İki farklı milleti ele aldığımda bile cevaplarım değişmiyor maalesef.

Modern, kelime anlamıyla şimdi........

© Eurovizyon