O MAHALLE
Nasıl anlatsam, hangi cümleleri kullansam bilemiyorum. Artık başlığı attığımıza, niyetlendiğimize göre devam edeceğiz ama ne kadar anlatabilir, ne kadar başarılı olabiliriz o mahalleyi tarife bilemem.
Bizim ülkede dünya yıkılsa umurlarında olmaz o mahallenin diyeceğim ama tam öyle de değil.
Yok, hayır! Keşke mırıldandığınız gibi Cennet Mahallesi falan olsa. Oradakilerin samimi hoşgörüsünün hiç olmazsa birazı olsa ama yok.
Irkçı, faşist, kendilerinden başkasına karşı oldukça acımasız bir mahalle o mahalle.
Bakmayın bazı renklerinin, bazı seslerinin değişik olduğuna. Yine onlar lütfetmişlerdir de ondan araya almışlardır onları. En kısa zamanda da kendilerine benzeteceklerinden asla şüpheniz olmasın.
Bu konuda o mahalleyi iyi gözlemleyenlerden biri; Sevgili Ahmet Yenilmez. Sanat Camiasında bir Stalinist baskıdan söz etti geçtiğimiz günlerde. İşte o mahallenin baskısı bu baskı. TRT’de Teşkilat adlı dizide rol alan Aybüke Pusat isimli oyuncunun önce boykot ile ilgili bir paylaşım yaptığını ve sildiğini ancak kısa süre sonra bu mahalleden gelen baskılar sonucu da paylaşımı tekrar koymak zorunda kaldığını söylüyor.
1980 öncesi lise yıllarımızı hatırlıyorum. Siyasi gruplar sık sık çatışmalara girerlerdi. Bahçede, koridorda, sokakta çatışma çıkacağı zaman olan masumlara olmasın diye o sırada ortalarda gördükleri çocuk ve kadınları uyarırlar, onların çatışmada zarar görmelerini engellemeye çalışırlardı. Hatta biz lise birinci sınıfken üst sınıflarımız da bizi aynı şekilde korur, sakınırlardı. Ancak sol gruplar ise aksini yapar, son sınıflar genelde nispeten daha küçük yaşlardaki çocukları ve kızları öne sürerlerdi. Çıkan olaylar sonrası da doğal olarak bu ufacık çocuklar ya dayak yiyip yaralanırlar, ya da olaylar sonrası polis tarafından götürülürlerdi. Yani iki türlü de artık sınıf atlamış olur, solun militanı olup çıkarlardı. Bu mahallenin kafası da, oyunu da inanın aynı. Abileri hep arkada, cephe gerisinde ama mahalleye yeni girmiş, abilerinin gözüne girmek için can atan tazecikler ise hep vitrinlerde, hep mağdur rollerinde öne sürülmekteler.
Davadan döneni vurmak deyimi faşist Hitler ve Mussoloni ile özdeşleşmişti. Azıcık dikkat ederseniz bu mahalledeki uygulamaların da aynısı olduğunu görmekte zorlanmazsınız. Kendi içlerinden çıkmış, yıllarını o camiaya vermiş ama kendi kalmayı da başarmış, kendi olabilmiş herkesi linç etme konusunda da epey tecrübeleri vardır ve bunu da yine ustalıkla........
© Enpolitik
