Enflasyonun beli kırılıyor mu?
Kasım ayı TÜFE’si %1.20 civarındaki beklentilerin de oldukça altında %0.87 geldi. Piyasada bu ay enflasyonda bir zayıflama olduğu şeklinde bir konsensüs oluşmuştu. Nitekim, İTO’nun İstanbul TÜFE’si bu ay %1.19 ile endeksin hesaplanmaya başlandığı son 2 yılın en düşük artış hızını gerçekleştirdi. ENAG’ın yayınladığı endeks bile bu ay %2.13 ile (ENAG’a göre) oldukça düşük çıkmıştı.
Bu sene enflasyonda istenilen inişi geciktirdiği iddia edilen gıdadaki zirai don ve kuraklığın etkisi Kasım ayında iyice devreden çıkmış gözüküyor. Bu ay gıda fiyatları gerileme kaydederken (%-0.69), 12 aylıkta da artış oranı manşet enflasyonun altında kalarak '.44 oldu. (Ancak, özellikle bu artış oranına itiraz edenler çok olacaktır! İTO’ya göre bu oran 3.8.)
Enflasyonun hesaplamasında ana harcama gruplarındaki artış kadar, bu grupların sepet içindeki ağırlıkları da önemli. Mesela üzerinde çok yazılan-çizilen ve son 1 yıllık artışı f olan eğitim ücretlerinin TÜFE’ye hemen hemen hiçbir etkisi yok. Bu kalemin TÜFE sepeti içindeki ağırlığı sadece %2.31. (Türkiye’de özel okullara giden öğrencilerin oranı %8 olduğu için bu ağırlık oranı normal.)
Öte yandan, gıda, konut ve ulaştırma gruplarının sırayla yuvarlak olarak %, ve olan ağırlıklarının toplamı sepetin U’ini oluşturuyor. Ben yeni senede bu 3 gruptaki fiyat artışlarını doğrudan etkileyen ve fiyatı “yönetilen” mallardan olan enerji fiyatlarında hedeflenen enflasyon üzerinde artış yapılmasına karşıyım. Gerekirse buralarda ÖTV oranlarında ayarlamalar yapılarak fiyat artışlarının önüne geçilmeli. (Eğer birileri “ama........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein