Cambaza bak
ABD’nin tarife politikası, Fed başkanı ve üyeleri üzerinden yürütülen bağımsızlık tartışması, S&P’nin rekoru, altının yükselişi, Japonya tahvillerinin düşüşü… Bizde haber bitmez muhteremler. Önümüzdeki ekran bunun için tasarlanmış zaten. Matrix filmindeki gibi, kayan yazılara dalıp gidiyoruz gün içinde. İşte bu yoğunlukta bazı haberlerin derinliğini konuşmayı atlıyoruz. Bugün onların birinden bahsedeceğim: ABD Hükümeti’nin Intel’de hisse alması… Söze oradan gireceğim ama mevzu aslında Intel de değil, Intel hissesi de. Mevzu, sanayi politikası.
TSKB Ekonomik Araştırmalar’dan Dr. Barış Güven’in bu haber sonrasında hazırladığı bilgilendirme notu, daha geniş bir perspektifi bizlere aktarıyor. Kalemi ona devredeyim:
- ABD Hükümeti’nin hisse alımını ilk kez görmüyoruz. 2007-2009 Küresel Krizi’nde de Hazine Bakanlığı iflas tehlikesi yaşayan General Motors ve Chrysler’a 700 milyar dolarlık kurtarma paketi sağlamıştı. Bankalara sermaye katkısı verildiğini de hatırlarsınız.
- Lakin şimdi anlatacağımız yaklaşım başka. Tıpkı diğer hükümet politikaları gibi vergi gelirleri ile finanse edilmesini beklediğimiz sanayi politikası, Trump Başkan’ın yeni döneminde farklı bir yerden........
© Ekonomim
