menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bilim ile politikanın iklim savaşı

15 0
17.09.2025

Trump yönetimi, CO₂’yi ‘kirletici’ olmaktan çıkararak iklim krizini bilim değil, politik hesaplarla tanımlamaya çalışıyor. İklim krizinde sorun gazın doğallığında değil, insan eliyle yaratılan fazlalıkta; bilimsel gerçekleri görmezden gelmek ise krizi derinleştiriyor.

Trump, iklim krizine karşı duruşunu sadece her fırsatta dile getirmekle kalmıyor, bu yönde tüm gücüyle politik bir savaş da veriyor.

Bu, hafife alınacak bir durumda da değil üstelik. Trump yönetimi kapsamlı bir strateji üzerinden yürüyor. Bir yandan politik hamleler, diğer yandan bilimsel gerçekleri ortadan kaldırmaya ve itibarsızlaştırmaya yönelik ataklar yapılıyor.

İki iklim uydusunun kapatılması için NASA’ya talimat verilmesi, yeni petrol ve gaz ruhsatlarının onaylanması, iklim krizini reddeden sözde bilimsel raporların servis edilmesi ve yüzde 80’i tamamlanmış olan Revolution Wind açık deniz rüzgâr projesinin aniden durdurulması bu stratejinin parçaları.

Son hamle ise doğrudan karbondioksitin (CO₂) tanımıyla ilgili. Trump yönetimi, karbondioksitin ‘kirletici’ sayıldığı mahkeme kararını değiştirmeye çalışıyor.

Karbondioksit kirletici mi bitki gıdası mı?

ABD’de, 2007 tarihli bir mahkeme kararına göre, CO₂ de dâhil olmak üzere sera gazları Temiz Hava Yasası kapsamında ‘hava kirleticisi’ sayılıyor. Trump yönetimi, şimdi bu tanımı ortadan kaldırmaya yönelik girişimde bulunuyor. CO₂’nin rolünün yeniden tanımlanması ve mevcut ‘halk sağlığı için tehlikelidir’ kararının ortadan kaldırılması için yeni bir hukuki süreç başlatıyor.

‘CO₂ bir kirletici midir?’ sorusu, kulağa bilimsel bir ayrıntı gibi gelse de, cevabına göre alınacak kararlar enerji........

© Ekonomim