menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cabir Özyıldız ile Yunus Çinçin Söyleşti

16 7
31.07.2025

Yunus Çinçin: Sevgili Cabir Özyıldız, söyleşi isteğimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Kendinizden, yazarlık geçmişinizden ve yazarlık serüveninizde önemli gördüğünüz dönüm noktalarından söz eder misiniz?
Cabir Özyıldız: Nazik davetiniz ve gösterdiğiniz teveccüh için asıl ben teşekkür ederim.
İşçi anne babanın ilk çocuğu olarak 1978 yılında Adana’da doğdum. Tüm Adanalı çocuklar gibi bir çocukluk geçirdim: sokak, portakal bahçeleri, sulama kanalları, sarı sıcak coğrafya, bolca hırgür… İşçiliğe çocuk yaşta başladım, sanırım ülke koşullarına bakarsak ölene kadar da çalışacağım.
Yazarlık geçmişim öyle çok uzun yıllara dayanmıyor. Edebiyatla ilişkim genelde okurlukla sınırlıydı. Okuma serüvenim çocuk yaşlardayken mizah dergileri, Teksas, Tommiks, Zagor vb. çizgi romanlarla ya da elime geçen, niteliğinin ne olduğu önemsiz romanlarla başladı. İlk gençlik yıllarımda Orhan Kemal, Yaşar Kemal ve Muzaffer İzgü’nün roman ve öyküleriyle tanıştıktan sonra okumaya ve hayata bakış açım değişti.
Yaşam koşulları, sorumluluklar ve sürekli göçebelik gerektiren işlerden sonra, ancak kırklı yaşlarda yazının başına oturabildim. Daha doğrusu, kırklı yaşlarıma kadar yazmaya bir yeteneğim olduğunu bile bilmiyordum. Yazıyla ilişkim ilk dönemlerde daha çok deneme-yanılma yöntemiyle başladı. Sonraları yazmaya çalıştığım öykü türünde okumalar yapıp el yordamıyla bir yol belirleme/bulma çabasına girdim. Şayet bir dönüm noktasından bahsedeceksek, o da kendimi cesaretlendirip dergilere eser göndermemdir diyebilirim. Öykülerim dergilerde yayımlanmaya başladıktan sonra gelen olumlu-olumsuz geri dönüşler yazdıklarımı, yazacaklarımı belirledi ve kendi metinlerime eleştirel bakmamı sağladı.

Yunus Çinçin: Kitaplarınızdaki öykülerin bir kısmında Adana’yı, Adanalıları, Adana’da sürüp giden hayatları okuyoruz. Adana’nın öykücülüğünüzdeki ve hayatınızdaki yeri hakkında neler söylemek istersiniz?
Cabir Özyıldız: Büyük bir ailede ve avlusu portakal bahçesine bakan bir evde doğdum. Babamlar dokuz, annemler yedi kardeşti. Ve hemen hepsi aynı mahallede oturuyorlardı. Haliyle, akraba çeşitliliği bakımından ve........

© Edebiyat Burada