menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yapay zekâ anksiyetesi ve nasıl başa çıkarız!

32 0
02.09.2025

Yapay zekânın hızla yükselişiyle bir­likte hayatımıza yeni bir kavram gir­di: “Yapay Zekâ Anksiyetesi ya da Kay­gısı”. Bu terim, teknolojik değişimin iv­mesinden kaynaklanan endişe, korku ve belirsizlik duygularını tanımlıyor. Baş­ta ChatGPT olmak üzere hayatımıza hız­la giren ve her gün daha da yetenekli ha­le gelen sayısız YZ aracının gelişimi baş döndürücü bir hız kazandı.

Bu yüzden in­sanların üçte biri kaygılı, beşte biri korku ya da ürperti hissediyor. Aynı anda heyecan ve umut duyanlar da var. Yani kolektif ruh hâ­li “büyülenmiş ama tedirgin” de diyebiliriz. İnişli çıkışlı ve oldukça çalkantılı…

Aslında kaygının kökeni son derece an­laşılır: İşimizin geleceği, özel hayatımız, kontrol duygumuz ve toplumun yönü hak­kında soruların artması. İnsanlık tarihin­deki her devrim gibi, yapay zekâ devrimi de önce belirsizlik doğuruyor, kaygılandırıyor. Bu noktada Prof. Chris Mosunic’in (Calm’ın klinik direktörü) önerdiği stratejiler oldukça yol gösterici:

Bilinmezlik karşısında ilk refleks di­renmek olur. Oysa direnç kaygıyı artırır. Bu­nun yerine, belirsizliği kabul etmek ve onun­la yaşamayı öğrenmek gerekir. Bedenimizde­ki ve zihnimizdeki rahatsızlığı fark ederek, kendi hızımızda adapte olmalıyız. Arkadaş­larla ya da iş arkadaşlarıyla konuşmak,........

© Dünya