Şirket ortağının şirketten para çekme usulündeki doğrular ve yanlışlar
Şirketlerin gerçek kişi ortakları, mevzuata uygun şekilde bilinçli olarak para çektikleri gibi, zaman zaman mevzuata aykırı ve hatalı çekimler de yapabiliyorlar. Bu durum, son dönemde maliye müfettişlerinin gerçekleştirdiği izah talepleri ve vergi incelemelerinde ortakları zorlu durumlarla karşılaştırmakta ve ciddi para cezalarına sebep olmaktadır.
Ülkemizde yaygın olarak “limited şirket” ve “anonim şirket” unvanıyla kurulan sermaye şirketlerine ortak olunmakta; bu ortaklık yapılarında tüzel kişilerle birlikte ağırlıklı olarak gerçek kişiler de yer almakta. Bu şirketler bir kişiyle de kurulabileceği gibi, çok sayıda gerçek ya da tüzel kişi tarafından da kurulabiliyor.
Özellikle, aile şirketlerinde sıkça rastlanan finansal yönetim ve vergi planlama sorunları, ortakların şirketlerinden para çekmesi durumunda önem kazanıyor. Para çekme ya da şirkete borç verme işlemleri Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku, Vergi Hukuku mevzuatına ve Muhasebe Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olmalıdır.
Şirket ortaklarının mevzuata uygun olarak şirketlerinden para çekmeleri yaygın olan aşağıdaki üç yöntemle yapılmakta.
1 Kâr payı dağıtımı: Şirket kar etmiş ise, genel kurul kararıyla ortak dağıtılacak kardan hissesine düşen miktar kadar para çekebilir. Bu tutardan vergi mevzuatı gereğinde yüzde 15 gelir vergisi stopajı kesintisi yapılarak net tutar ortağa ödenir. Kâr payı alan ortak ise, bu tutarı brüt olarak bir yıl sonra gelir vergisi beyannamesiyle menkul sermaye iradı olarak yüzde 50’sini beyan etmeli. 2025 yılı için bu tutar brüt olarak 330 bin lirayı aşıyorsa, hesaplanan vergiden ödenen stopaj düşülerek beyan edilir. Kâr payının yüzde 50’si vergiden istisna olduğu için beyan edilmesi halinde ciddi bir gelir vergisi çıkmaz.
2 Huzur hakkı: Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri, limited şirketlerde müdürler genel kurul kararıyla huzur hakkı alabilirler. Genel kurul kararıyla belirlenen huzur hakkı brüt olarak........
© Dünya
