Almanya‘nın “Yeni Başlangıç” sözü yatırımcı işletmelere ne vaat ediyor?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın geçtiğimiz haftaki ziyareti çerçevesinde Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, “Türkiye’nin AB üyeliği için yeni bir başlangıç”tan söz etti. Bu ifade siyasi bir dönüm noktası olarak görülemezse de, ekonomi açısından dikkate değer. Çünkü, 4.11.2025 tarihli AB Komisyonu Türkiye Raporu her ne kadar üyelik sürecinin fiilen donmuş olduğunu teyit etse de, Gümrük Birliği’nin güncellenmesine şartlı kapı aralıyor. Şartlar; “ticaret engellerinin azaltılması ve yaptırımlar konusunda hızlı ve somut uyum”. Bu nedenle “yeni başlangıç”, tam üyelikten çok, koşullu bir ekonomik normalleşme sinyali niteliğinde.
AB’nin Türkiye Raporu’nda belirtildiği üzere, AB ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi 2024’te 210 milyar Avro’nun üzerine çıktı; Türkiye AB’nin en büyük beşinci ticaret ortağı. Türkiye’nin otomotiv, makine, tekstil ve beyaz eşya üretimi, Avrupa tedarik zincirlerine yapısal olarak bağlı. Berlin’deki söylemi belirleyen de bu: Siyasi mesafeye rağmen ekonomik işbirliğinin zedelenmesi kimsenin çıkarına değil.
Gümrük Birliği’nin modernizasyonu 2016’dan beri gündemde. Etki analizleri, hizmetler, kamu alımları, dijital ticaret ve ihtilaf çözümünün kapsama alınmasının her iki taraf için de öngörülebilirliği artıracağını gösteriyor. Ancak AB Konseyi bugüne kadar Komisyon’a resmi müzakere başlatma yetkisi vermiş değil; Komisyon’un 2025 Türkiye Raporu da demokrasi, kamu yönetimi reformu, yargı–temel haklar ve adalet–özgürlük–güvenlik alanlarını katılım sürecinin temel başlıkları olarak en öne koyuyor.
Buna karşılık, 2025 yazında canlandırılan Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu, Gümrük Birliği’nin........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein