Kentsel dönüşümün çilingiri: Gayrimenkul Sertifikası
Türkiye’nin büyük şehirleri uzun yıllardır sadece büyümüyor, aynı zamanda yaşlanıyor. Kentsel dönüşüm, bu büyümenin sürdürülebilirliği açısından kritik bir araç olarak gündemde kalmaya devam ediyor. Ancak artık sadece fiziksel dönüşümün değil, finansal dönüşümün de konuşulması gereken bir aşamadayız.
2012 yılında yürürlüğe giren Kentsel Dönüşüm mevzuatından bu yana eksik kaldığımız taraf ise sürecin finansal boyutu oldu. İşte tam bu noktada, geçen haftaki yazımda detaylarını paylaştığım şekliyle, gayrimenkul sertifikası modeli bir kez daha masaya geliyor. Üstelik bu kez sadece yeni projeleri finanse etmek için değil; kentsel dönüşüm süreçlerinin daha katılımcı, daha esnek ve daha erişilebilir hale gelmesi için kullanılmak isteniyor.
Son dönemde Emlak Konut GYO ve TOKİ tarafından gündeme alınan yeni gayrimenkul sertifikası modeli, yatırımcıyı konut projelerine ortak etme hedefiyle yola çıkarken, aynı zamanda kamu eliyle yürütülen büyük ölçekli dönüşüm alanlarında da alternatif bir finansman kanalı oluşturma potansiyeli taşıyor. Bu modelin dönüşümle entegre şekilde kurgulanması durumunda, sadece klasik kredi ve peşinat yöntemlerine dayalı yapıdan çıkılarak, finansal katılım yoluyla dönüşümün toplumsallaştırılması mümkün olabilir.
“Kentsel dönüşüm artık sadece fiziki bir müdahale değil; yeni nesil finansal katılım modelleriyle toplumsal bir ortaklık meselesi.”
Nasıl mı? Diyelim ki bir dönüşüm........
© Dünya
