Sorun hangisi; E-imza kopyalama, siber saldırı, sahte kimlik dolandırıcılığı mı?
Son günlerde kamuoyunda tartışılan e-imza odaklı olaya yönelik gelişmeleri izliyoruz. Adım adım konuyu açıklamaya çalıştım.
Resmi kaynaklara göre doğru tanım, “sahte kimlik ve belgelerle e-imza üretici şirketlere başvuru yapılması” şeklinde açıklanmakta. Olay sahte kimlik belgeleriyle e-imza başvuru yoluyla gerçekleşmiştir.
Yani bir altyapı ihlali ya da veri sızıntısı değil; kimlik doğrulama süreçlerinin kötüye kullanılmasıyla yapılan organize bir sahtecilik. Prosedür ve mevzuat boşlukları kandırılarak yanlış kişiye yeni e-imza sertifika ürettirilmiş.
E-imza; kurum içi yazışmalar, ihale/teklif, sözleşme onayı, resmî başvuru-cevap gibi belge ve işlem onayı gerektiren akışlarda kullanılmakta. Kapalı kurumların sistemlerine “kullanıcı girişi” çoğu yerde yalnızca e-imza ile yapılmaz; bu sistemler ayrıca rol-yetki kontrolü, ağ/ IP kısıtları, ikinci doğrulamalar gibi katmanlar çalıştırır. E-imza, “bu işlemi şu kişi, şu zamanda şu kişi yaptı” bilgisini hukuken ispatlayan anahtar işlevi görür.
BTK’dan yetkili ESHS’lerce verilir. Bireysel sertifikada yalnızca T.C. kimlik numarası ve ad-soyad bulunur; görev/ünvan yazılmaz. ESHS, başvuru sahibinin hangi kurumda hangi yetkiyle işlem yapacağını bilmez, yönetmez; bu yetkiler e-imza ile işlemin yapılacağı ilgili kurumun yazılımında kurallar ve prosedürler ile tanımlanır.........
© Dünya
