menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Devletlerin sosyal gücü daralırken

16 0
19.11.2025

Devletlerin sosyal harcama kapasitesi hızla daralıyor. Bu daralma, sürdürüle­bilir kalkınmayı artık teknik bir çevre gün­deminden çıkarıp, kamu yönetimi kapasite­sinin çıplak gerçekleri üzerinden okumaya zorlayan bir kırılma yarattı. Yani kısacası, yıllarca “yeşil gelecek” şarkıları söyleyip güneş panellerine bakarken, arka odada ka­sanın çoktan boşaldığını fark ettiğimiz bir döneme girdik.

Üstelik bu sadece ekonomik bir sıkışma değil; siyasi, idari ve toplum­sal olarak da bir eşik. Devletler bir yandan “ekosistemi koruyalım” derken, diğer yan­dan kendi ekosistemlerinin—bütçe, kurum­lar, işgücü, güven—giderek daha hızlı çöktü­ğünü görüyor. Bu kırılmanın dört kaynağı var. Dördü de aslında yeni değil; sadece da­ha önce üzerlerini parlak kavramlarla, stra­teji belgeleriyle, reform paketleriyle kapatı­yorduk. Şimdi o makyaj giderek akıyor.

Birincisi, yaşlanan nüfus. Sanayi devri­minin o müthiş dengesi –gençler çalışır, yaşlılar torun sever, devlet de arada hesap tutardı– yerini “genç yok, yaşlı çok, bütçe ekside” formülüne bıraktı. Emeklilik sis­temleri o kadar zor durumda ki, artık ülke ekonomilerinin en büyük hayali emeklile­rin biraz daha az yaşaması bile değil; ya hiç yaşamamaları ya da daha çok çalışmaları. Bu bile başlı başına tabloyu........

© Dünya