Havadaki buluttan nem kapmak: PPK metninin şifreleri
TCMB’nin Ekim ayı Para Politikası Kurulu (PPK) kararı açıklandığında piyasa yorumları adeta refleks gibiydi: “Ya metin yanlış ya karar.” Oysa metin, tam tersine, oldukça netti: Merkez bankası, zirai don ve kuraklığın ikincil etkilerini sınırlamaya çalışıyor.
Gıda fiyatları iki temel değişkene bağlıdır:
1. Tarım politikaları,
2. Meteorolojik koşullar.
Otoriteler bunlardan yalnızca birine dokunabilir. Diğeri doğa ile ilgilidir. İşte bu ayrım, son PPK metninin ruhunu oluşturuyor.
Gıda, TÜFE’yi iki kanaldan etkiler:
-Algılar yoluyla, çünkü tüketici en çok gıda fiyatını görür (salient prices).
-Hizmet fiyatları üzerinden, özellikle restoran ve yemek hizmetleri kanalıyla (ikincil etkiler).
Bu nedenle “gıda” artık tüm merkez bankaları için bir makro risk değil, bir algı riski. Fed, ECB dahil bütün dünya market raflarındaki fiyat etiketleri yüzünden diken üzerinde.
Türkiye’de 2025 yılı itibarıyla tarım politikaları iyi işliyor. TÜİK’in hayvan varlığı verileri, Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) ve yaz aylarında gıdanın yeniden mevsimsel karakterine dönüşü bu durumu teyit ediyor. Gıda fiyatlarındaki son yükseliş, trendin bozulması değil, tersine trendle yeniden hizalanma. Üç hanelerden gelinen noktada kazanımları küçümsememek gerekiyor. Aşağı yönlü trend üzerinde yeni bir momentum yakalanabilir.
Çekirdek enflasyon düşmeye devam ederken, Eylül’de görülen gıda artışları meteorolojik etkilerden kaynaklandı. Merkez Bankası da tam bu noktada zorlandı: kontrol edemediği bir alanda “yükseliyor gibi görünen” bir enflasyonla karşı........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein