Komisyonda suni kriz! Güçlünün değil haklının yanında durun...
Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun 11'inci toplantısı, 18 Eylül Perşembe günü gerçekleşti. Komisyonda şu ana kadar gerçekleşen toplantılardan farklı olarak suni bir kriz yaşatıldı. Krize sebep olanlar ise DEM Partili üyeler ile MHP’li üye Feti Yıldız..
Her hafta kamu kurumları, STK’lar ve toplumun farklı kesimlerinin dinlendiği komisyonda geçtiğimiz hafta Güneydoğu’daki odalar ve İslami kurumların temsilcileri dinlendi. Dinlenen kurumlardan biri de İTTİHAD-UL ULEMA’ydı.
Kurumun genel Başkan Yardımcısı Molla Mehmet Beşir Şimşek, komisyonda bir konuşma yaptı ve ayrıca süreci özetleyen bir rapor sundu.
Bazı haber sitelerinde komisyonda kriz haberlerini görünce İTTİHAD’ın komisyona sunduğu raporu baştan sona okudum. Sorunların doğru tespiti, kardeşliğin yeniden tesisi ve çözüm önerilerini hakkaniyetle ortaya koyan bir sunum olduğunu gördüm.
Raporla birlikte Molla Beşir Şimşek, bölge insanı olarak Pkk’nin Susa cami katliamı ve bölge insanına yönelik cürümlerini anlattı. “Eski Türkiye” mantığıyla askerin de Pkk’yle mücadelede Kürt halkını Pkk destekçisi gören yanlış anlayışının da birçok katliama sebebiyet verdiğini dile getirmesi üzerine MHP Genel başkan yardımcısı Feti Yıldız’ın “Sizi buraya askere, polise, devlete hakaret edin diye çağırmadık!” tepkisiyle karşılaştı.
Açıkçası komisyonun şu ana kadarki oturumlarında “Eski Türkiye” zihniyetinde yönetilen devlet, asker, polis ve uygulamalara yönelik çok daha ağır ifadeler kullanılmasına ve bunların çoğunluğunun da Pkk/DEM’e yakın kişilikler ve STK temsilcileri olmalarına rağmen Feti Bey dahil hiçbir komisyon üyesinden bir müdahale gelmemişti.
Neden, Pkk’nin karşısında konumlanan bir kurumun temsilcisinin hakikatleri dile getirmesi Feti beyi rahatsız etmişti acaba?
Böyle bir tutum izleyerek tek parti döneminin Dersim ve Zilan katliamlarını, 90’larda Fetö’nün, dış güçlerin kozmik oda’lara kadar sirayet ettiği “Eski Türkiye”de yaşattıkları zulümleri, cinayetleri, insan hakları ihlallerini sahiplenmiş olunmuyor mu?..
Molla Beşir’in resmi kayıtlarda var diyerek anlattığı katliamı kendi de telin edeceğine, yapanları hangi zihniyetin tezahürü olarak cürmü işlediklerine bakmadan sahiplenerek çıkışan Feti Bey ne söylediğinin farkında mıydı acaba, yoksa birilerinin gazına mı gelmişti?
Pkk’ya yakın haber sitelerini tarayınca; Molla Beşir’in “Neden komisyona çağrıldı”ğı şeklindeki bilinçli yayınlardan Feti Bey’in de nasıl etkilenerek kirli bir algıya maruz kaldığı anlaşılmış oldu.
Oysa Molla Beşir’in komisyona sunduğu raporda geçen şu cümleler 40 yıllık sorunun tespiti ve çözüme dair yapıcı önermeler içeriyordu;
“Cumhuriyet döneminde Kürtlere karşı izlenen ret, inkâr ve asimilasyon politikaları büyük acılara yol açmış olsa da yine de kardeşliğimizi yok edememiştir. Bu durum, kardeşliğimizin temelinin çok güçlü olduğunu göstermektedir. Elbette ki bu temel İslam’dır, İslam kardeşliğidir. İslami köklerimiz sanılandan çok daha güçlüdür.”
“PKK sadece devletle çatışmaya girmekle kalmamış sivillere hatta en çok da kendi halkından olan sivillere saldırmıştır. Kürt halkına Marksist ideolojiyi dayatan, kendisi gibi düşünmeyenleri sürgün veya ölümle tehdit eden bu örgüt her evden bir kız veya erkek çocuğu zorla saflarına katmış, herkesi haraca bağlayarak sözde haklarını savunduğu Kürtlere kan kusturmuştur...
“..Burada kastımız kabuk bağlamış birtakım yaraları kaşımak değil, bunlardan ders çıkarmanın ve birlik zeminini güçlendirmenin gerekliliğini ortaya koymaktır. Tarih yalnızca acılar üzerinden yazılamaz. Acıları yarıştırmanın da sorunlarımızın çözümüne bir katkısı olamaz. Maharet; acılardan yeni acılar çıkartmak değil, acılardan birlik çıkarmasını bilmektir. Gelinen noktada geçmişin acılarına saplanıp kalmadan, ancak bu........© Doğruhaber
