menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mutluluk Mevzusu

22 0
30.11.2025

İnsanoğlu mutlu olmak ister. Hatta bu temel dürtü, tarih boyunca insanın peşinde koştuğu en büyük trend olmuştur. Acı ve kederden uzakta bir yaşama isteği, huzur ve sükûnet dolu bir dinginlik ve etrafı dolduran tatlı gülüşler, gülümsemeler her zaman için insanın hayallerini süslemişlerdir. Bu nedenle insan dünyaya gözünü açtığı ilk andan itibaren çevresindekiler tarafından mutlu olmaya koşullanır. Mutluluğu yakalamak adına cesaretlendirilir, mutluluğa erişmek için fedakârlıkta bulunmaya teşvik edilir. Hem bundan dolayıdır ki çocuklar için üretilen hikayeler/masallar hep mutluluk ile nihayete erdirilmeye çalışılır.

Hakikatte bu masum isteğin kötü ya da yadırganacak bir tarafı yoktur. İnsan zaten kendisini mutluluğa yönelten kodlar ile doğmaktadır. Çevresinin de doğduğu andan itibaren ona mutluluğu telkin etmesi, doğal olarak insanın mutluluğun peşine düşmesine neden olmaktadır. Ne var ki mutluluk, her ne kadar ulaşılması arzulanan bir hedef olarak sunulsa da mutluluğun nerde yakalanacağı ve ne ile elde edileceği konuları hep tartışmalı olmuştur. Kimileri için para dolu çantalar, öbürleri için şatafatlı makamlar, bir diğerleri içinse mükellef sofralar mutluluğun resmi olmuştur. Bununla beraber mutluluğu temiz bir hissiyatta yahut erdemli bir davranışta resmedenler de olmuştur.

Öte yandan insanı anlama uğraşısında bulunan modern psikoloji yaklaşımları da insan ve mutluluk arasındaki ilişkiye anlam vermeye çalışmışlardır. Bunlardan bazılarına göre insanı asıl huzursuz eden şey, bilinçdışında var olan haz odaklı arzuların engellenmesi durumudur. Buna göre bir şekilde bu arzular dışa çıkmalı ve tatmin edilmelidir. Böylece kişi mutluluğu elde edebilecektir. Bir diğerlerine göre insan sosyal bir varlıktır ve buna göre her yaşın gerektirdiği sosyal bir görevi yerine getirmelidir. Örneğin, evlilik çağında bir genç ancak yakın ilişki kurabildiği müddetçe mutlu olur. Ya da üretim çağında........

© Doğruhaber