menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Devletin nahoş hikâyesi

20 20
27.07.2025

Devlet dediğimiz kurum biz modernlere hayatın olağan bir parçası, adeta doğal bir gerçeklikmiş gibi geli. Ama işin aslı öyle değil, çünkü insanoğlu her zaman örgütlü siyasî iktidar altında yaşamış değildir. Siyasî iktidarın örgütlenmesi anlamında devletin tarihi en fazla 6000 yıl geriye gider. Bugün bizim hükmü altında yaşamakta olduğumuz modern devlet ise çok daha yenidir, en fazla beş asırlık bir geçmişi vardır.

Modern anlamda devletin genel kabul gören nötr bir tanımını 20. yüzyıl başlarında Alman sosyoloğu Max Weber (1864-1920) yapmıştı. Bu tanıma göre, devlet sınırları belli bir toprak parçası üzerinde meşru şiddet kullanma tekeline sahip olduğu iddiasını yürütmekte başarılı olan bir insan grubudur.

Peki devlet nasıl ortaya çıkmıştır?... Sosyal ve siyasal teoride bu konudaki baskın görüş devletin kökeninin fetih, zapt veya istilâ olduğudur. Genellikle sanıldığının aksine, insanlar kendi istekleriyle bir araya gelerek hükmü altında yaşamak için bir iktidar örgütlenmesi yaratmış değildirler. Aksine bir insan topluluğunu veya halkı yenecek kadar güçlü olan haydut grupları yendikleri topluluğun sırtından geçinmelerini sağlamak üzere kalıcı bir kurumsal yapı........

© Diyalog Gazetesi