Mülkiyet ve toprak konusundaki gerçekler
Rum tarafı, tanınmışlığın sağladığı olanaklar ve KKTC’nin tanınmaması nedeniyle, sadece adanın tümü üzerinde egemen olacağı bir anlaşma peşinde olduğu inkar edilemeyen bir gerçektir.
Güneyden sızan bilgilerden, çözüm müzakerelerinde tüm başlıklarda, daha çok Rum tarafını tatmin edecek formüller bulunmasına çalışılmaktadır.
Fakat çözüme mahkum olduğumuz safsatası ile sırf Rum tarafını anlaşmaya razı etmek amacı ile adadaki varlığımızı risk altına sokabilecek ödünler vermemiz, bize biçilen kefeni giymeyi kabul etmektir.
Taşınmaz mallar konusunda ilk mal sahiplerine tercih hakkı tanındığı doğru ise olası çözümden sonra ciddi sorunlarla karşılaşılacaktır. Sorun çözülene dek Türk tarafında ekonomik faaliyetler sekteye uğrayacak ve eski mal sahipleri ile yeni mal sahipleri arasında çatışmalar olabilecektir.
Oysa ekonomik değer bakımından güneyde kalan toprak kuzeye göre çok daha değerli yeraltı su kaynakları da daha zengindir. Rumların kuzeyde kalan eski arazilerinin büyük bir kısmı, çöl tanımında olan Mesarya ovasında olup, tarımsal değeri çok düşüktür.
Kıbrıs’ta arazi miktarının iki halk arasındaki dağılımı:
Tüm tarım arazisi: 3,435,000
Çalılık ve tarıma uygun olmayan arazi: 1,095,000
Köy sınırları içinde bulunan hali ve mera arazisi: 609,000
Orman alanı: 1,296,000
Yerleşim yerleri, yollar ve dereler: 480,000
Türklere ait tapulu tarım arazisi miktarı:&
Vakıflara ait arazi miktarı :
(Kıbrıs Vakıf mallarını araştırma ve değerlendirme Projesi yöneticisi Prof. Nazif Öztürk’ün arşivlerdeki belgelere dayanarak elde ettiği sonuca göre Kıbrıs’ın ’ü Vakıf malıdır).
Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde vakıf malları: %6
Orman, hali, mera ve yerleşim yerlerinde payımıza düşen arazi alanı da dikkate alındığı zaman Rum’dan daha arazi talep etmemiz gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Ekonomik kullanım bakımından Rumların kuzeyde kalan eski arazilerinin büyük bir kısmı, Mesarya ovasındadır. Mesarya ovası, bilimsel kriterlere göre çöl tanımına girmekte olup tarımsal değeri çok düşüktür.
Bu nedenle........
© Diyalog Gazetesi
