Dirilişimizin önündeki engeller
Sabah alarmın sesiyle uyanıyor, hızlıca hazırlanıyor, trafiğe karışıyor ve günü tamamlamak için koşturuyoruz.
Biyolojik saatimiz tıkır tıkır işliyor.
Kalbimiz kan pompalıyor, ciğerlerimiz havayla dolup boşalıyor.
Dışarıdan bakıldığında "yaşıyoruz".
Peki, bu mekanik döngü gerçekten "hayat" dediğimiz o muazzam tecrübenin karşılığı mı?
Durup kendimize şu can alıcı soruyu sormamız gerekiyor:
İnsanın bedenen yaşaması yaşadığı anlamına gelir mi?
Sadece metabolizmanın çalışması, bir insanı "diri" kılmaya yeter mi?
Ya da ruhen yaşıyor olmak denilen o ihmal edilmiş hakikat, denklemin neresinde duruyor?
Modern çağın en büyük yanılgısı, yaşamı sadece fiziksel bir mevcudiyet zannetmesidir.
Oysa gerçek anlamda diri olmak bedenen diri olmanın ötesinde manen, psikolojikmen diri olmak demektir.
Gözlerindeki feri yitirmemiş olmak, bir amaç uğruna heyecan duyabilmek, acıyı da neşeyi de iliklerine kadar hissedebilmek........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden