İçeriden bir hastalık: Kardeş kavgaları
Bir bölgeyi ya da bir ülkeyi ancak birlikte olurlarsa koruyabilecek olanların, birbiriyle kavga etmelerinin ne anlama geldiğini, en iyi Kafkaslardaki kardeş kavgaları anlatabilir herhalde.
Şunun şurasında sadece iki yüz elli, üç yüz yıl öncesine gittiğinizde sadece dağınık kinezliklerden müteşekkil Rusların, yaklaşık yüz yılda nasıl bütün Orta Asya’yı ve Kafkasları ele geçirdiğinin tek bir cevabı vardır; o da bölgede yaşayan Türk Hanlıklarının birbirine düşmeleri ya da düşürülmeleridir.
Birbirlerine düşmüşlerdir çünkü kendi aralarında güç mücadeleleri yaşamışlardır.
Birbirlerine düşürülmüşlerdir çünkü Ruslar, en büyük başarılarını, bu oyuna getirmelere borçludurlar.
Osmanlının zayıflığından ilk ve en fazla yararlananlar -hem Balkanlarda hem de Kafkaslarda- Ruslar oldular.
Bunun sebebi elbette hem coğrafi olarak daha yakında olmalarıydı hem de uyguladıkları -Ortodoks eksenli- kışkırtma ve espiyonaj faaliyetleriydi.
Deli Petro’nun gösterdiği hedef doğrultusunda tüm Türkistan ve Orta Asya’da çok büyük mühendislik hesapları yaptılar.
Katarina’nın “Roma Yolu” projesiyle de Balkanlar ve İstanbul hedeflerinden hiç vazgeçmediler.
Kafkaslar ve Orta Asya hedeflerini kolaylaştıran en önemli şey Kazan, Astrahan ve Hokand Hanlıklarının Petro’ya karşı birleşmek yerine, birbirlerinin açıklarını kollamaları oldu.
Aynı idealler doğrultusunda -daha sonra Osmanlı büyükelçiliği de yapacaktır- Albay İgnatiyev hazırladığı raporda, Türkistan bölgesi için şu hazin........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein