menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kemer Boğazı’ndaki Etrüskler, İtalya’ya nasıl gitti?

8 0
monday

R.1: Etrüsk sanatının başyapıtlarından biri olan Eşler Lahdi, şu anda Louvre Müzesi'nde. Kaynak: Wikimedia Commons / Ecelan CC BY-SA 2.5

Bu makalenin amacı, Isparta Kemer Boğazı çevresinde yaşayan Etrüsklerin İtalya’ya hangi yoldan gittiklerine dair bir teklifte bulunmaktır. Bizi, bu makaleyi yazmaya sevk eden saik, bugüne kadar yanlış bilinen Deniz kavimlerinin yaşadığı yerleri çözmüş olmamızdır. Zira, Deniz kavimlerine ad veren deniz, Eski Eğirdir Gölü; kavimler ise, Akayuvaşa [Akha, Eğirdir ve batısı], Şekeleş Sagalassos [Ağlasun], Turşa [Truva: Etrüsk, Gelendost-Yalvaç arası], Lukka [Lykia, Eski Eğirdir Gölü- Gelendost-Efes / Apasa arası], Alaşia, Eğirdir Gölü’ndeki Nis adası, Serdane [Barla] ve Pelesef [Pelasg, Kemer Boğazı ve Uluborlu civarı] olmalıdır. Deniz kavimleri, Anayol’u takiple Beyşehir, Karaman, Gülek Boğazı, Tarsus ve Antakya’ya geldiler ve Amurru’ye indiler; Filistin yoluyla Mısır üzerine yürüdüler. Neticede Mısır galip geldi. Bu olaylar sonunda Etrüskler’in [Truvalılar], anlaşmalı oldukları Libya üzerinden geçerek, İtalya’ya geldikleri düşünülmektedir.

Açar Kelimeler: Deniz, Eğirdir Gölü, Deniz kavimleri, Sagalasos, Akha, Lukka, Pelasg, Truva, Etrüsk, Etrüskler, İtalya

Biz burada Etrüskler’in, Truvalı veya Truvalıların bir kolu ve Türk olduklarına dair bilim adamlarının görüşlerini tartışmayıp, İtalya’ya nasıl gittikleri üzerinde duracağız. Yine biz, MÖ 1400-1200’ler arasında yaşayan Arzava ve Ahhijava devletlerinin Eski Eğirdir Gölü kıyılarında yaşadıklarını ispat ettik [bk. Har.1; Topraklı, 2023]. Böylece bilim adamının, Arzava devletlerini Ege Denizi kıyılarında, Akhalar’ı bugünkü Yunanistan’da gösterme iddiaları çürümüş oldu. Truvalıların, Çanakkale değil, eski Eğirdir Gölü ve Kemer Boğazı şarkında bulunduklarını ispatladık. Hatta N. Gregoras’ın Tralleis = diğer Troja [Neutroja] dediği kentin Barla olduğunu gösterdik. [Villani’s Chronicle, 1.Kitap, s.7]’de zikredilen Dardania ile Pontus kıralı VI. Mithridates’le Konsül Sulla’nın MÖ 85’de anlaşma yaptıkları yer olan Dardanos, aynı ve Kemer Boğazı şarkındaydı. Zira kıral ve konsül, Apameia, Laodikya [Eğirdir] yanında savaşmıştı ve bir anlaşma için Çanakkale’ye gitme fikri çok saçmaydı [bk.Har.1].

Tarihçi, Göller Bölgesi’nde 500 yıl önce vukûbulan coğrafî değişimi; eski Eğirdir Gölü için “deniz”; Kemer Boğazı için Firigos Boğazı, Hellespontus ve Firikya Hellespontia; Kemer Boğazı’ndaki nehrin şarkı için Asia [doğu, Suriye], garbı için Avrupa [batı, Yunanistan] denildiği hususuna dikkat etmemişti. Ve birçok olayı hatalı olarak bugünkü Yunanistan, Girit ve Kıbrıs ile yorumlamıştı. Hâlbuki “Deniz kavimlerinin” ve “Truva harplerinin” Ege, Çanakkale, Yunanistan, Girit ve Kıbrıs’la hiçbir ilişkisi yoktu. Şekeleş [Sagalassos: Ağlasun], Lukka [Lykia, el-Avasi: Kurtlar sancağı], Arzava ve Ahhijava gibi Deniz kavimlerinin yerleri kesindi ve eski Eğirdir Gölü çevresiydi [bk.Har.1]. Arzava ve Luvia isimleri, birbirlerinin müteradifiydi (Kınal, 1953: 24).

Har.1: Değişen Coğrafya, Tarihî coğrafya, Kıral Yolu, diğer Tarihi yollar ile Lukka, Arzava [Truva] ve Ahhijava gibi Deniz kavimleri.

Nedenini bilmem, ama Eğirdir Gölü çevresinin, yaklaşık 36 asırdır Mısır ile ilişkileri var. Eğirdirli Süleyman Şükrü, bu konuda şöyle der: “Bu iklime ilk defa gelip mesken tutan Benî Sam’dan Lidyon’dur. Eğirdir’e Irak ve Suriye taraflarından gelen ve Zarius- Karius namın putlara kurban kesen Lid kavmi, MÖ 2200’de Eğirdir’de ilk kaleyi inşa etmiştir. MÖ 1556’da Atina şehrini bina eden Mısır muhacirlerinin reisi Mısır-Tanta’lı Şirkup’tur. Lidyon’dan Küçük Firikya [Fricyatü’s-Sagir] meliki Bilobis bin Tantal [Tantalos oğlu Pelops], MÖ 1200’de kendi evlâdını Eğirdir’deki puthânede kurban etmiştir-“ (2013: 8-9, 32-33, 35). Villani’s Chronicle’e göre, Beni Sam değil, Beni Yafes olmalıdır. Mısırlı muhacirler, daha önce Eğirdir çevresine gelmiş, Eğirdir çevresindeki Deniz kavimleri de Mısır’a gitmişlerdi. Bu ilişkiler, Herodot, Roma Selçuklu, Beylikler ve Osmanlılar gibi tarihin her devrinde devam etmiştir. İşte biz, Eğirdir Gölü ve Kemer Boğazı şarkında bulunan ve Akhaların bir kolu olan Danlar [Danoi] gibi, Truvalıların bir kolu veya devamı olan Etrüskler’in de, Mısır’a, oradan da anlaşmalı oldukları Libya yoluyla İtalya’ya gittiklerini düşünüyoruz.

Evvela Ek (2025)’teki “Etrüskler Truvalıların torunları mıydı?” adlı yazı hakkında bazı bilgiler verdikten sonra A. Müfit Mansel, Afet İnan, Firuzan Kınal, Mehmet Özsait, Özdemir Koçak, Çetin Ekin’in eserlerini inceleyeceğiz.

Ek [2025]: Romalılar iktidara gelmeden önce, Demir Çağı'nda Orta İtalya'nın güçlü sakinleri olan Etrüsklerin, Truva harbi sırasında Anadolu’dan İtalya'ya göçmüşlerdir. Etrüsklerin lideri Tarchon, Truvalı Aeneas'ın yoldaşıdır. Bu da Etrüsklerin Truvalıların soyundan gelmiş olabileceği fikrini doğurur. Herodot, Truva'dan bahsetmez, lâkin Etrüskler, Lidyalıdır der. Truva harbinden önce Lidyalıların Truva yakınında yaşadıklarına dair çeşitli tarihî referanslar vardır. Strabon, bu kaynaklardan biridir. Dahası, Homeros, Lidyalılar, harp sırasında Truva'nın müttefikiydi der. Genetik çalışmalar ve DNA örnekleri, Etrüsklerin, Türkiye'den göç ettiklerini ve Türk olduklarını doğrular, ama göçün, denizden olması imkânsızdır. Etrüskler'den günümüze birkaç anıt ve Latin yazarlarınca yapılan alıntılar dışında fazla yazılı eser kalmamıştır. İlginçtir ki, en uzun Etrüsk el yazması İtalya'da değil, Mısır'da, 19. yüzyılda İskenderiye'de bulunan bir Mısır mumyasının üzerindeki sargılarda bulunmuştur. Pagan sayılan Etrüsk metinleri kasıtlı ve sistemli olarak yok edilmiştir. Sezar, Truvalıdır. Dünya tarihçilerine göre Etrüsk göçü, Batı Anadolu Bölgesinden yapılmıştır ve göçün nedeni ise Yunanların, Truvalı ve Lidyalılara yaptığı saldırılardır.

Arif M. Mansel, 1937, II. Türk Tarih Kongresinde “Ege tarihinde Akhalar” adlı tebliğ sunar: Akhalar, Ege’den Yunanistan’a göç etmiştir [s.186]. Akhaların menşelerine dair âlimler arasında büyük bir ihtilâf vardır [s.190]. Karya ve Troas mıntıkasının cenubunda yaşamış olan Lelegler, Yunanistan ve Peloponnes’in en eski sekenesini teşkil etmişlerdir. Anadolu’lu bir kavim olan Pelasglar, bilâhare Yunanistan’a göçmüşlerdir [s.185-86]. Libyalıların Mısır’da çıkardığı bir isyanda, Libyalılar tarafından paralı asker olarak çalışan kavimler arasında Akayivaşlara tesadüf ediyoruz. Aynı Akayivaşları III. Ramses zamanında Mısır’ı istilâ etmek isteyen Deniz kavimleri arasında buluyoruz. 13. Asırda Akhaların bir kolunun Mısır’a kadar ilerlemiş olduğu neticesine varıyoruz [s.194-95]. Şirdanlar Kafkasya’dan gelmişlerdir [s.196]. Danaoiler [Danlar], Akhaların bir koludur [s.199].

M. Özsait, Mansel’den “MÖ 13.yüzyılın ikinci yarısında büyük bir istilâ hareketine girişen Deniz kavimleri arasında yer alan Şekeleşlerle Sagalassos halkının aynı olmasını ihtimalini” nakleder (1985: 110).

Afet İnan: Libyalı Rebular, Sepedler ve Maşavaşlar, Mısır’a hücum etmiş ve yenilmişlerdir. Bundan altı yıl sonra Libya kabileleri yeniden Mısır’a hücum etmiş ve III. Ramses tarafından önlenmiştir [MÖ 1188]. Deniz kavimleri karadan ve denizden Mısır’ı tehdit ediyorlardı. Bunların başlıcaları Akalar, Danlar, Şakalaşalar,........

© Dikgazete.com