menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Adamı hasta etme!..’

8 0
02.11.2025

-Kızılderili büyük savaşçı Tȟašúŋke Witkó -Çılgın At-

ZÜRİH, İsviçre

Stefan Zweigsadece insanlar değil, toplumlar da hastalanabilir” diyerek Hitler’in koca bir Alman toplumunu nasıl manipüle edip, hastalığa sürüklediğini anlatır “Dünün Dünyası” kitabında.

Tarihsel süreçte toplumun karakteristiği, biraz da sosyal bellekteki hastalıkların izidir. Sosyal psikoloji, dikkatle bakıldığında çok değil, iki jenerasyon gerideki “çığlığı” bile kulaklara taşır.

Rutubetli bir depoda vaktinden fazla kalmış patates dolu çuval, çürümeye başlar ve çok kötü kokar, denk gelmiş olabilirsiniz. İsviçre’deki ilk yıllarımda, küçük bir apartmanın, 1 1 dairesinde kalıyorduk. Bir ara, binada her geçen gün artan çok kötü bir koku oldu. Alt kattaki ‘mahzen’den geliyordu. Depoya inince kokunun; iki üst katımızda yalnız yaşayan, yaşı 80’lerdeki komşumuz Frau Steinmeier’in bölmesinden yükseldiğini farkettik. Kadın, büyük savaşı görmüş, açılığı kıtlığı yaşamış nesildendi. Binanın bizden daha eski olan sakinleri, yaşlı kadının her yıl bir çuval patatesi alıp ‘keller’e koyduğunu, tüketmeyip, çürüyene kadar orada kıtlığa karşı “tedbiren” tuttuğunu anlattılar.

O nesli anlamaya çalıştım. Yer yer karşılaştığım, “ruhsal rahatsızlık”tan başka açıklamasını bulamadığım İsviçreli yaşlıların “huysuzluklarını işte o zaman anladım. İkinci Dünya Savaşı’nın hasta ettiklerindendi çoğu.

Büyük buhranlar, kaoslar, savaşlar, salgınlar, hastalıklar ve çaresizlikler; kalıcı hasarlar bırakıyor.

O kadar büyük bir çaresizlik midir bilemedim ama; Türkiye olarak kaotik bir süreçte olduğumuzu söyleyebiliriz. Umarım gelecekte toplumsal karakterimizi şekillendirecek........

© Dikgazete.com