MOSKOVA

24 Şubat 2022 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, NATO tehdidine ve Kiev rejiminin NATO’ya taşeronluk yapması ve Ukrayna’nın doğusundaki Donbass Bölgesi’nde yaşayan Rus halkına zulmü nedeniyle özel askeri operasyon başlattıklarını duyurmuştu. Joe Biden yönetimindeki ABD ve batılı devletlerin tümü sanki çatışmayı başlatan Rusya’ymış gibi ambargolara ve Kiev rejimine silah ve ekonomik destek vermeye başladı.

Çatışmanın ilk aylarında tam İstanbul’da müzakereler gerçekleşirken Rus ordusu ‘batı’ aldatmacasıyla özgürleştirdiği topraklardan geri çekildi. Batılılar ise Polonya üzerinden Kiev rejimine modern silahlar takviye etti.

Bir anda Batı’nın talimatıyla müzakere masasından kalkan Kiev rejimi, bu sürecin ardından Rus topraklarına ve stratejik noktalara saldırılar gerçekleştirdi.

Ukrayna’daki çatışma sürecinde onlarca yazı yazıp bu çatışmalara dair analizlerde bulundum. Batılıların politikalarını yakından inceleyip, Rusya tarafında da birçok diyaloğum oldu.

Tüm çıkarımlarım Rusya’nın Ukrayna topraklarında hedeflerine mutlaka ulaşacağı, batılı ülkelerde hükümetlerin çatırdayacağını ve batılıların birbirine gireceğini söylemiştim.

Buna dair bu yazılarıma da kolayca ulaşılabilir.

Rusya – Ukrayna çatışmasının ardından Almanya’da, İngiltere’de, Slovakya’da, Polonya’da, Fransa’da, ABD’de ve daha birçok ülkede siyasi krizler yaşandı, hükümetler çöktü.

Tüm süreçte batılıları uyardık ancak “Rusçu” ilan edildim. Aslında biz objektiftik. Rusların gücünü, batılıların politikasızlığını görüyordum. Batılılar manipülasyonlarla objektif yorum yapan her gazeteciyi mutlaka “Rusçu” ilan ederek, gerçeklerin üstünü örtmeye çalıştı.

Çünkü batılıların Ukrayna’daki kimyasal laboratuvarları ortaya çıktı. Çünkü batılıların savaş ekonomisi üzerinden yolsuzlukları çıktı. Kiev rejimi ile işbirliği yapan batılıların........

© Dikgazete.com