Matine geleneği ve Salihli Şiir İkindileri
“Bu Sait kendini ne sanıyor, Allah aşkına?”
Haldun Taner kıpkırmızı bir suratla Meserret Kahvesi’nden içeri girer ve bu öfkeli soruyu sorar ortaya. Sonradan İkbal Kahvesi’ne ‘transfer’ olup orayı neredeyse kütüğüne işletecek Orhan Kemal, ne olduğunu, Sait Faik’i kızdıracak ne yaptığını sorar Haldun Taner’e…
Olay bir matineye gidiş serüvenidir.
Matineler şair ve yazarların okurlarıyla buluşması, yüz yüze gelmesi için bir neden, bir fırsattır. Okullarda yapıldığı gibi tiyatrolarda, sinema salonlarında yapıldığı da olmuştur.
Alkışın kıyamet gibi çalkalandığı zamanda, okura ulaşmanın en güzel ve kolay yolu matinede sahneye çıkmaktan geçmektedir…
1950’lerin şiir matineleri edebiyatın kamusal yüzünü görünür kılmakla kalmaz, şairlerin okuyucusuyla yan yana gelmesine de olanak sağlardı. Sinema salonlarında olduğu kadar dernek binalarında ve üniversite amfilerinde düzenlenen matinelerde şiir okuma etkinlikleri, adeta toplumsal bir buluşma ve bir arada olma nedeni haline gelirdi.
Kitapların pahalı, dergilerin sınırlı sayıda olduğu dönemlerde matineler şiirin dolaşımını artırmakla birlikte, şair-okur ilişkisini doğrudan karşılamaya dönük bir içerik üretirdi.
Bugün hâlâ etkisini sürdürdüğünü iddia edemeyiz. Şiir etkinlikleri, imza günleri, söyleşiler düzenleniyor ama bir matine havası var mıdır, emin değilim. Düzenli aralıklarla yapılan söyleşi ve şiir okuma akşamlarında okurlar kadar şairlerin de bir araya geldiğini, heves ve heyecanla şiir okuduğunu günümüz için de söyleyebiliriz ama etkisinin geçen yıllara rağmen sönük olduğu, en azından kişisel gözlemlerimiz arasında.
Günümüzde sürmekte olan en önemli şiir matinesi Salihli’de. Salihli Şiir İkindileri 1980’lerin ortalarından beri........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein