menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'Avatar: Ateş ve Kül' için izleme kılavuzu

13 0
14.12.2025

Önümüzdeki hafta sonu sinema perdeleri alev alacak. Meraklılarının heyecanla beklediği Avatar: Ateş ve Kül cuma vizyona giriyor.

Seveni kadar sevmeyeni de olan bir seri Avatar.

Anlamamaktan kaynaklanan bir beğenmezlik, hatta küçümseme söz konusu… Genellikle öyleyizdir! Bizim dar dünyamızda karşılığı yoksa bir sanat yapıtının, dünyamızı ya da bakış açımızı genişletmek yerine, eseri küçümseyip karalarız.

Avatar: Ateş ve Kül’ü ve bütün bir Avatar serisini anlamak için önce ilk filmden başlayıp kurulu evreni ve o evrenin dinamiklerini anlamak gerek.

Anlayabilmek için yalnızca hayranı olmak yeterli değil.

Biraz farklı bir okuma yaparak bu evreni anlatalım. Kim bilir? İlk iki filmi izlemeyenler belki gerekeni yapıp hafta içinde ‘Avatar’ (2009) ve ‘Avatar: Suyun Yolu‘nu (2022) izler, hafta sonu da ‘Avatar: Ateş ve Kül’ü izlemeye gider.

‘Ateş ve Kül’ün hazırlık sürecinden öğrendiğimize göre Avatar evreninin kurucusu, senaristi ve yönetmeni James Cameron bu kez ağırlıklı olarak iklim krizi ve dünyanın dönüşümü üzerinden yine mitolojinin dolambaçlı sokaklarına bakıyor.

Doğanın kutsallığına zarar verenler, doğanın intikamıyla sınanacaklar diyor hikâye…

İklim krizi ve susuzlukla ilgili kabuslar gören insanlık için ürkütücü bir cümle…

Önceki filmlerin aksine artık masumiyetini yitirmiş bir Pandora gezegeniyle karşılaşacağız.

Daha önceki bölümlerde Pandora’da yaşam, su ve dengeydi…

Bu kez gezegen ateş sınavından geçecek.

Ateş yeni bir sembol seride…

‘Ateş ve Kül’, ateşi sadece insanlar üzerinden değil, Na’vi’lerin içinden yükselen bir güç olarak da ele alacak gibi. Bu çok kritik.

Çünkü şu soruyu doğuruyor: Ezilen biri, zulme karşı şiddete başvurursa hâlâ iyi midir?

Bu etik olarak yanıtı yıllardır tartışılan bir soru…

Yönetmen Cameron burada risk alıyor. Na’vi’leri tamamen masum doğa çocukları olmaktan çıkarıp ahlaki olarak gri bir alana sokuyor.

Sinemada en sevdiğimiz yer tam da burası değil mi zaten?

Filmin ismindeki ‘Kül’ kelimesi de tesadüfen kullanılmış değil.

Kül yok olanın kanıtıdır ama aynı zamanda toprağı verimli kılan ve yeniden yeşermesine neden........

© Diken