Butlanım öyleyse varım
Takvim gazetesinin manşeti, yaklaşan siyasal zorbalık ve gasp sürecini ‘Geliyor Kılıçdar Kılıçdaroğlu’ sözleriyle müjdeledi geçen gün. İktidar medyasının diğer ‘hakikatperest’ neferleri de koroya katılmakta gecikmedi. Alaycı bir zevkle, yaşadıkları ülkenin en az yarısının üzüntü ve çaresizliğini körüklüyorlar davul zurnayla.
Mahkemenin arkasındaki iradenin vereceği kararın ötesinde mevcut durum insanı Kemal bey üzerine düşünmeye, onun ruh halini tahlil etmeye, zaafları, kırgınlıkları ve çocuksu beklentileriyle meşgul olmaya itiyor mecburen.
İtiraf etmeli ki bir tutam çılgınlık da barındırdığından mıdır nedir Kemal beyin nihayetsiz hırsının sevimli hatta saygıdeğer sayılabilecek bir boyutu var. Uzak diyarlardan bir destan olarak kulaktan kulağa aktarılsa veya maharetli bir kalemin eline düşse şu hikaye, gerilim dolu Şekspiryen bir ihtiras ve entrika şaheseri çıkardı herhalde meydana:
76 yaşında siyaset kariyeri yenilgilerle dolu eski bir politikacı, ülkesinin geleceğini ateşe atmak pahasına koltuğuna dönmek için yıllarca karşısında durduğu, eski yol arkadaşlarını mahpuslara atan otoriter rejimden medet ummak dahil, her şeyi göze almıştır.
Kemal bey iyi bir siyasetçi olamadı hiç, fakat siyasal hırslarını çok iyi saklamayı becerdi hep. Mayıs 2023 seçimlerinden evvel kendi adaylığını kendine rağmen gıdım gıdım dayatırken, ihtirasını, bencilliğini ele vermişti aslında. Fakat Erdoğan rejiminden kurtulmanın aciliyeti ve diğer olası adayların sessizliği bu sinyallerin göz ardı edilmesine sebep oldu. Kaldı ki siyaset de hırs olmadan yapılmazdı zaten; sebatkar ve mütebessim ifadesinin ardında hırslı bir kaplanın yatması, belki de seçim maratonunda Kemal beyi finiş çizgisine taşıyacak itici güç olacaktı. İkinci tur için Özdağ’la yapılan acil durum ittifakına, pespayeleşen diline ve buruşan gül cemaline dahi umutsuzca beklenen zafer uğruna katlanıldı.
Seçim yenilgisinden sonra itibarını........
© Diken
