menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Azerbaycan’ın Sevilen Bestekarı Mirişli’nin “Dalgalar”ı…

5 1
23.11.2025

Bakü, 1950’li yıllar… Şehir, yıllarca süren savaşın, baskının ardından yeniden nefes almaya başlıyordu. Acılar susmuş, insanlar hayata yeniden tutunmanın yollarını arıyordu. Sanat, bu sessiz direnişin sesi olmuştu artık. Kalpler susuyordu, ama musiki dile gelmişti.

Bakü o yıllarda bir kültür merkeziydi adeta. Ülkenin dört bir yanından yetenekli gençler bu şehre akın ediyor, içlerinde taşıdıkları duyguları nota, söz ve ezgiye çeviriyordu. İşte o gençlerden biri Ramiz’di. Ramiz Mirişli, dağların sessizliğinde büyüyen, tarihle kültürün iç içe yoğrulduğu; her taşında bir hatıra, her insanında bir bilgelik gizli olan kadim bir yurt – Nahçıvan’da dünyaya göz açmıştı. Oradan Bakü’ye, çocukluk kalbinde büyüyen sessiz ama derin bir müzik çağrısının izini sürerek yol almıştı. Konservatuvarın taş duvarları arasında üstadı, Azerbaycan’ın tanınmış bestecisi Cövdet Hacıyev’den dersler alıyor, müziğin derinliklerini keşfediyordu. Onun yaşadığı bu şehirdeyse, daha bir Nahçıvanlı aydın, kelimelerin üstadı İslam Seferli çoktan tanınmış bir şair olarak edebiyat dünyasında yerini almıştı. Henüz yolları kesişmemişti. Ama hayat, onları bir araya getirip, sonsuz bir melodinin parçası haline getirecekdi.

Ramiz tanınmak için değil, anlatmak için besteler yapıyordu. Bir gün bu istek onu İslam Seferli’nin kapısına götürdü. Tanışlık kısa sürdü ama kökü derinlere indi. Ortaya bir detay çıktı: Ramiz’in babası, yıllar önce Nahçıvan’da İslam Seferli’nin öğretmeniymiş. Bu bilgi, onların ilişkisini başka bir bağla ördü. Aralarında yaş farkı vardı, ama İslam Seferli, Ramiz’e hep bir dost, bir abi gibi yanaştı. Samimiyetle destek oldu, fikir verdi, yol açtı.

Ramiz bir gün ona:

– Bir şiir yaz, dedi. Onunla bir şarkı bestelemek istiyorum.

İslam Seferli tebessümle karşılık verdi:

– Yazacağım. Ama öyle bir şiir olacak ki, sen sadece bir melodi değil, bir ruh besteleyeceksin.

Ve o ruh, deniz oldu…

Seferli’nin kalemi dalgaları dinlemişti. Denizin hırçınlığı, sessizliği, özlemi şiirin satırlarına karıştı. Ramiz şiiri ilk okuduğunda notalar kalbinde kıpırdamaya başladı. İçindeki melodiyi aramak zorunda kalmadı – o melodi, dizelerin içinde doğmuştu zaten. Ve böylece “Ay Mirvari Dalgalar” adlı ilk şarkısı hayat........

© dibace.net