YAŞATTIĞINI YAŞAYACAKSIN
“Zulmedenler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında bileceklerdir.” (Şuara, 26/227) Hayat, insanın ektiklerini biçtiği bir imtihan tarlasıdır. Kur’an, insanın yaptıklarının karşılıksız kalmayacağını açıkça ifade eder. Rabbimiz, “Kim zerre kadar hayır yaparsa onu görür. Kim de zerre kadar şer işlerse onu görür.” (Zilzâl, 99/7-8) buyurarak, her davranışın bir sonucu olacağını ilan etmiştir. Bu, yalnızca ahirette değil; dünyada da karşılık bulabilecek bir kuraldır. Hayatta kim ne yaşatırsa, bir gün aynı şey onun kapısını çalacaktır. Çünkü ilahi adalet, sadece cezalandırmakla değil; yaşatılanı yaşatmakla da tecelli eder.
Zulüm, İslam’da en ağır suçlardan biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur; “Zulüm, kıyamet günü karanlıklar olarak gelir.” (Buhârî, Mezâlim, 9) Zulmeden, sadece mazluma değil; aynı zamanda Allah’ın koyduğu düzene isyan etmektedir. Mazlumu ağlatan, bir gün aynı gözyaşını döker. Kibirle yürüyen, bir gün dizlerinin bağı çözülene kadar alçalır. Haksızlık eden, gün gelir hakkı için adalet dilenir.
Firavun’un azgınlığı; zalimliğinin sembolü olmuştur. Hz. Musa’ya ve İsrailoğulları'na zulmeden Firavun, kendi denizinde boğulmuş, zalimliğiyle örnek olmuş bir figürdür. Nemrut, kibirle Rabbine kafa tutmuş, sinekle........
© Denge
