menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uçurumun Kenarında: Yapay Zekâ Neler Getirecek?

11 0
03.02.2025

Bugünlerin yeni gündemi yapay zekâ… Yapay zekâ, toplumlar ve ekonomiler üzerinde derin ve kalıcı etkiler yaratma potansiyeline sahip. Toplumların karşı karşıya kaldığı bu denli derin teknolojik ilerlemeler, ekonomik verimliliği artırmak, yeni iş alanları yaratmak ve toplumsal dönüşümü teşvik etmek için önemli bir araç olarak görülür. Ancak bu potansiyelin tam ve pozitif anlamıyla gerçekleşebilmesi için, yapay zekânın adil ve kapsayıcı bir şekilde dağıtılması kritik bir gereklilik olarak karşımıza çıkar.

Uçuruma Dikkat!

Yapay zekânın toplum ve ekonomi üstündeki potansiyel etkilerini spekülatif biçimde değerlendiren pek çok içerikle karşılaşmak mümkün. Bu konuda referans alabileceğimiz ve bu potansiyeli değerlendiren Uluslararası Çalışma Örgütü’nün yayınladığı “Yapay Zekâ Uçurumuna Dikkat: İşlerin Geleceği Üzerine Küresel Bir Bakış Açısı Şekillendirmek” isimli rapora baktığımızda yapay zekâ çağında ne gibi gelişmelerle karşı karşıya kalabileceğimizi daha sağlıklı biçimde ortaya koyabiliriz.

Bugünün dünyası ve toplumları ekseninde değerlendirildiğinde, yapay zekânın benimsenmesindeki eşitsizliklerin, ekonomik ve sosyal ayrışmalara yol açma, zengin ve fakir ülkeler arasındaki farkı daha da derinleştirme yönünde ilksel etkiler ortaya çıkaracağını ifade edebiliriz. Kuşkusuz bu tür bir dengesizlik, teknolojinin sunduğu fırsatların büyük bir kısmından sadece belli bir kesimin faydalanmasına neden olacaktır. George Orwell’ın ünlü deyişiyle “herkes eşit ama bazıları daha eşit” olmaya, hatta bu durum güçlenmeye devam edecektir.

İş ve Yaşam Değişiyor

Yapay zekânın çalışma hayatı üzerindeki etkileri ise özellikle otomasyon ve mesleklerin yeniden şekillenmesi açısından dikkat çekicidir. Otomasyon, birçok sektörde belirli görevlerin yerini alabilir veya bu görevleri tamamlayıcı bir rol üstlenebilir. Bu süreç, bazı meslekler için önemli fırsatlar yaratırken, diğerleri için işsizlik riskini artırır. Örneğin, masa başı rollerde bulunan büro destek çalışanları, görevlerinin büyük bir kısmının otomatize edilmesi nedeniyle bu dönüşümden daha fazla etkilenebilir.

Ancak otomasyonun her zaman işsizlikle sonuçlanmadığı, aksine yeni iş alanları yaratma potansiyeline sahip olduğunu unutmamamız gerekir. Dolayısıyla bu konuda kesin bir yargı, ancak otomasyonun sektörel etkilerinin derinlemesine bir incelemesine dayandırılabilir. Nitekim bazı sektörlerde; örneğin, sağlık sektörü gibi insan etkileşiminin kritik olduğu alanlarda, bu teknolojilerin tamamlayıcı bir rol oynayarak verimliliği artırabileceği öngörülüyor.

Yapay zekânın toplumsal etkileri incelendiğinde söz konusu gelişmelerin cinsiyet bazlı eşitsizlikleri derinleştirme riski taşıdığı da gözlemlenmektedir. Özellikle büro ve iletişim sektörlerinde yoğun olarak çalışan kadınlar, otomasyon nedeniyle daha yüksek bir risk altındadır. Kuşkusuz bu durum yine ülke ve bölge bazlı demografilere bağlı olarak ele alınmalıdır. Ancak bugünün dünyasında öne çıkan Hindistan ve Filipinler gibi gelişmekte olan ülkelerde bu durumun daha belirginleştiğini; çağrı merkezleri gibi alanlarda çalışan bireylerin, teknolojik gelişmelerin etkilerine karşı daha hassas hale geldiğini söyleyebiliriz.

Bununla birlikte, yapay zekânın sunduğu fırsatlardan tam anlamıyla yararlanabilmemiz, dijital becerilerin ve altyapının geliştirilmesine bağlıdır. Zira bu faktörler, yapay zekânın çeşitli bölgelerdeki etkilerini önemli ölçüde şekillendiriyor. Bu........

© Daktilo1984