menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tiyatro sorgulamaktır

15 1
23.10.2025

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı. Çek Kültür Bakanlığı himayesinde Uluslararası Tiyatro Eleştirmenler Birliği’nden Prag’daki bir tiyatro festivaline davet alınca soluğu orada aldım. Prag benim için aynı zamanda Kafka’nın kenti ve Nâzım Hikmet’in “Pırağ Beşlisi” şiirlerini yazdığı kent. (Önceki yazımda Nâzım’ın Prag’ından seslenmiştim.) Bir ayine katılır gibi yeniden Kafka Müzesi’ni ziyaret edip değişiklikleri yapay zekâ aracılığıyla, “Şato”, “Dönüşüm”, “Yargı” kitaplarının canlandırılmalarını gördüm. Yazarın, her tür otoriteyle mücadelesine; Milena, Felice ve diğerlerine duyduğu aşka yeniden tanıklık ettim. Kafka’nın dehası, hüznü ve yaratıcılığıyla yeniden sarsıldım.

Prag’da izlediklerimle, ülkemdeki tiyatro etkinlikleri arasında benzerlikler de ayrışmalar da vardı. En büyük benzerlik, özel tiyatroların içinde bulunduğu ekonomik zorluklardı. Devlet ya da yerel yönetimlerden destek alanlarla almayan tiyatro kurumları arasında çok haksız bir rekabet, gençlerin canını yakıyordu. Bunu aşmak için özel tiyatrolar çareyi ya bir üniversite bünyesine ya da yerel yönetime ait bir kültür merkezine kapağı atmak zorunda kalıyordu. Çarelerden biri de sansasyonel konulara yönelmekti...

Şunu belirtmeliyim: 1989’da “Kadife Devrim”le birlikte, o zamanın Çekoslavakya’sında tiyatro da bir değişim geçirdi. Özel tiyatrolar, deneysel tiyatrolar açılmaya başladı. Tiyatro........

© Cumhuriyet