Müsaadenizle
Bu yazının başlığı aslında “Sevgili anne-babalar müsaadenizle” veya “Sevgili anne babalar izninizle” olacaktı, kısa olsun diye “Müsaadenizle” yazdım.
Anne babalar birçok konuda çocuklarına müsaade etmiyorlar, izin vermiyorlar. Bunu şüphesiz ki iyi niyetle, çocuklarını kazadan beladan korumak için yapıyorlar. Çocukların kısıtlanması bazen, bazı konularda işe yarayabilir ancak genelde zararlı oluyor. Çocuklara hangi konularda -duygusal- izin verilmesi gerektiğine bakalım.
Var olma izni: Çocukların varoluşlarını yaşamalarına izin verilmelidir. Bunun için çocuğa değerli, önemli olduğu, sevgiyi hak ettiği iletisinin verilmesi gerekir.
Kendin gibi olabilirsin izni: Her çocuk kendine özgüdür, eski deyimle nev-i şahsına münhasırdır. Kendine özgü yetenekleri, ilgileri, tercihleri vardır, anne babanın kopyası veya devamı değildir. Bu yüzden tercihlerine, meslek ve eş seçimlerine karışmadan onlara kendileri olma izninin verilmesi gerekir. Bazıları bana “Tıpta okuyamadım, tıp içimde yaradır, şimdiden çocuğumu tıbba yönlendiriyorum” diyorlar. Ben de onlara “Tıp içinizde yara olabilir ama çocuklarımız yara bandı değildir, bir tıp öğrencisinin okul kitaplarını alarak bu yarayı hafifletebilirsiniz” diyorum.
“Genç Sheldon” isimli bir televizyon dizisi var. Sheldon bütün gücüyle Einstein olmaya çabalamaktadır. Bir büyük ona, “İleride bu dünyadan ayrıldığında sana ‘Niçin Einstein olmadın’ diye sormazlar, ‘Niçin kendin olmadın’ derler” diye öğüt verir. Anne babalar çocuklarına kendi gibi olma izni vermelidirler ancak kişiler de kendilerine aynı izni vermelidirler.
Çocuk olma izni vermek: Çocuğun çocuksu duygularına,........
© Cumhuriyet
