menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Meselenin sorununun problemi (2)

44 21
10.01.2025

Elinizdeki kitapta yer alan ilk yazı bu. Aydınlık gazetesinde yayımlanan “Türk-Kürt Federal İslam Cumhuriyeti” başlıklı son yazı ise 21 Kasım 2013 günü yayımlanmış. Şöyle başlıyor:

[17 Kasım 2013 Pazar günü Diyarbakır’da en azından “bölünme paranoyası” ve “şeriat paranoyası” iddiaları fiilen sona erdi. Paranoya uçup gitti. Şeriat ve bölünme kaldı.

Ne idüğü belirsiz “daha fazla demokrasi”yi isteyen İslamcılar ile Kürtçülerin, liberaller ile soldan dönmelerin, bu kavramın içinin doldurulmasını, tanımının ve öğelerinin sayımının yapılmasını isteyenlere “paranoyak” sıfatını yapıştırdıklarını anımsayalım.

“Daha fazla demokrasi”nin kuşkusuz kurumları ve kuruluşları, anayasa maddeleri, yasaları vardı, olmalıydı. Bunların ne olduğunu sır gibi saklıyorlar, söylemiyorlardı. Bu konuda soru soranları (ki sayıları fazla değildi), “şeriat paranoyası”na, “bölünme paranoyası”na kapılmakla suçluyorlardı.

İşte bu sona erdi!]

Kitabın ilk ve son yazılarında fesadın şifresi çözülüyor. Ama kurgulanan tarihsel mitoslar çok daha ilginç:

1- Kürtler, Doğu ve Güney Doğu Anadolu’nun gerçek sahibidir, Türkler bu toprakların yeni kiracılarıdır. “Kürt tarihi Subaruların, Hurriler ve Mitanilerden dolayı MÖ 7250 yılına dayanır.”1

O halde Anadolu’nun adı sadece Türkiye olmamalıdır.

İyi de önce Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin........

© Cumhuriyet