menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir imzanın değeri - Sinem Kayalıgil

17 1
wednesday

Bugünlerde Türkiye’de ülke düzeyinde bir imza kampanyası yürütülüyor. Yurttaşlara iki somut talebe destek vermeleri için çağrı yapılıyor. Bir yandan muhalefetin cumhurbaşkanı adayının günlerdir süren tutsaklığına son verilmesi, öte yandan genel seçimlerin erkene alınması isteniyor. Bu imza çağrısının gerçekten anlamı var mı? Tek tek imza atanlar o yaptıklarını nasıl görmeli? İmza atılmış ya da atılmamış ne fark eder?

İmza, bir kimsenin varlığını ve bir söze, bir metne onayını açıkça belgelemesidir. Binlerce yıldır süren bir uygulamadır bu. İmzanın tarihine bakıldığında dünyanın en eski imzasıyla MÖ 3100 yılına ait bir Sümer tabletinde karşılaşılıyor. Hızlı bir internet taraması ile erişilen bu bilgiye göre içeriği tam olarak anlaşılamayan bu Sümer tabletinde metni tablete işleyen katip Gar’ın imzası varmış. Katip Gar böylece hem kendi kimliğini hem de yazdıklarını doğrulamaktadır.

Şimdi bir de binlerce imzanın toplanması için çaba harcanan imza kampanyalarını düşünelim. Kampanyalarda bireylere onaylamaları için ortak bir metin sunulur. Hedef çok sayıda imzayı toparlamak, böylece tek bir metin için çok sayıda insanın onayını almaktır. Peki, sonuçta ele geçen nedir? Dünyadaki geçmiş imza kampanyalarından sonuç alınabildiğini görebiliriz. Öyle ki kampanyaların bazıları önemli sosyal ve politik değişimlere yol açmış, kamu politikalarını etkilemiş ve kamuoyunun görüşlerini dönüştürmüş görünmektedir.

Bunların arasında Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılmasını (Brexit) durdurma çağrısı başta gelir. 6 milyon imza toplanan bu kampanya sonucunda siyasi tartışmalar genişlemiş uzun vadede erken genel seçimlerin gündeme gelmesi söz konusu olmuştur.

Hindistan’da hayvanlara........

© Cumhuriyet