Siz Nihat Genç deyin ben abi…
Gökbilimciler, iki yıldızın evrende çarpışmasını “birleşme” olarak yorumlar. Evrenin belki de en görkemli, en olağanüstü olayının yepyeni bir alan yaratmasından doğan heyecan vardır geri planda. Muazzam patlamanın uzayın derinliklerine yayılması hem ürkütücü hem de umulandan fazla göz kamaştırıcıdır. Bu sayede yayılan ışık ve enerji miktarı ise ileri derecede yüksektir. İki yıldız çarpıştıktan sonra bütünleşir, birbirinin içine geçer. Dostluk da gökbilimcileri yanıltmayacak büyük kavuşmalara fırsat verir.
***
Tomris Uyar’ın “Tanışma Anları” adını verdiği güncesi, “Bir Uyumsuzun Notları” alt başlığıyla yayımlanmıştı. Uyar, yazma melekesinin verdiği aşkınlıkla yazarlarla tanıştığı zamanların sırlarını veriyordu okura. Aynı zamanda tanışıklığın büyülü anlarında edebiyatçıların portresini de çiziyordu. “Tanışma Anları”ndan sonra belki de “ilk bakışta aşk”ın niceliğine ve inceliğine kendimi kaptırdığımdan başlangıçlar hep içimi ürpertti. Başlangıçtan doğan hiç kopmayan arkadaşlıklar, beni içine çeken dostluklar. Hep böyle dostlukların bir bileşkesi olmak istedim.
***
Çocuk denecek yaştaydım. Ankara’da meşhur Engürü kahvesine Reyhan’la (Atasü) henüz lise öğrencisiyken el ele tutuşup gittiğimizde içimizdeki kara yangına çözüm aramaya çalışıyorduk belli ki. Babamın öldürümü yeniydi. Sözcüklerden başka sığınacak bir şey bulamıyorduk. Reyhan da bu ülkenin alnı açık yazarlarından Erendiz Atasü ile tam bir aydın Dr. Ergin Atasü’nün kızıydı. O yaz ikimiz de formalarımızı üstümüzden attığımızda büyüdüğümüze inanıyor; edebiyat adına........
© Cumhuriyet
