Darfur Soykırımı Hiçbir Zaman Bitmedi
Sudan’ın Darfur bölgesinde, yani memleketimde, bir dehşet filmi daha gözlerimizin önünde yaşanıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenen silahlı bir grup olan RSF (Hızlı Destek Kuvvetleri) Sudan’daki en büyük yerinden edilmişler kampı ve bir sığınak olan Zamzam’ı 13 Nisan’da ele geçirdi. Soykırımdan sağ kurtulmuş bir mülteci olarak, telefonuma kilitlenmiş durumdayım; kötü kalitedeki videolardan vahşet görüntülerini izliyor, hayatta kalanların tahliyesine ve onlara yiyecek, su ve ilaç ulaştırılmasına uzaktan yardım etmeye çalışıyor, kimlerin hayatta kaldığını ya da öldüğünü takip ediyorum.
RSF, iki yıldır Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır, İran ve Rusya tarafından desteklenen Sudan Silahlı Kuvvetleri –Sudan’ın resmi ordusu– ile savaş halinde. Başkent Hartum, RSF’nin işgali altındayken aylarca yağmalamaya ve cinsel şiddete maruz kaldıktan sonra yeniden Sudan Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolüne geçti, ama benim memleketim olan Kuzey Darfur’daki El-Faşir, paramiliter güçlerin eline geçmek üzere.
Bu gruplar ilerleme ve geri çekilme arasında savaşmayı sürdürürken, değişmeyen tek şey, Sudanlı sivillerin bu zulmün en ağır bedelini ödemesi gibi görünüyor.
Darfurlular, 2000’li yılların başındaki saldırıları çok iyi hatırlıyor – 2003’te soykırım olarak tanınan ve şu anda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olan saldırılar. Birleşmiş Milletler soykırımı önleme uzmanı ve ABD, bunun yeniden yaşanmakta olduğu uyarısında bulundu. Bana kalırsa Darfur soykırımı hiç sona ermedi. 2023’te El-Cuneyne’deki etnik temizlik, El-Faşir kuşatması ve son birkaç ayda onlarca köyün yakılıp yıkılması yeterince kanıt değilse, Zamzam’daki vahşet kesinlikle öyle. Hayatlarımız ve Sudan halkı olarak varlığımız tehdit altında.
Zamzam’da bir haftadır aralıksız süren topçu ateşi ve silahlı saldırılar 400’den fazla insanın ölümüne yol açtı – çocuklar, insani yardım çalışanları, topluluk liderleri ve ailemin fertleri bu saldırılarda hayatını kaybetti. Kampta yaşayan yüz binlerce kişi canını kurtarmak için kaçmak zorunda kaldı. Kaçmaya çalışan küçük çocukların susuzluktan öldüğü bildiriliyor. Klinikler yerle bir olmuş durumda; toplu mutfaklarda çalışan gönüllüler ve doktorların öldüğü bildirildi; yaralılar yardım alamadan kan kaybından ölüyor. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, sivil infazlarına işaret ediyor. Zamzam’da kaybolanlar arasında, görgü tanıklarının RSF tarafından kaçırıldığını........
© Birikim
