Üç tarz-ı siyaset
Yusuf Akçura’nın 1904 yılında memleketin geleceğine yönelik İslamcılık, Osmanlıcılık ve Türkçülük üzerinden yazdığı makaleye attığı başlık, farklı biçimlere bürünse de benze anlar için bugün de manasını koruyor. Ülke bir yol ayrımında. Ne garip tesadüf ki yine halkın karşısında üç siyaset seçeneği duruyor.
Meclis’ten sokağa kadar kendini gösteren farklı siyaset tarzları, son günlerde “nasıl bir Türkiye” sorusuna da eşlik etmeye başladı. Makalelerin başlıklarının böyle olmasının nedeni de bu.
Tek adamlar siyaseti: Erdoğan ve Bahçeli yaklaşık on yıldır ülkeyi daha otoriter bir rejime doğru sürükledi. Şimdiki hamleleri, 16 Nisan referandumuyla kurulan sistemi daha ileri bir aşamaya taşımak. Rejimin bu hâliyle ayakta duramayacağını onlar da görüyor. Değişikliği iktidarda kalmak için istiyorlar. Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’daki gelişmeler, “Terörsüz Türkiye” süreci, muhalefetin dizaynı gibi başlıkların tamamı bu motivasyonla şekilleniyor.
İktidar bileşenleri bunu tek başlarına yapamayacaklarının da farkında. Bu nedenle yeni ittifak arayışındalar. Bahçeli’nin düne kadar idamın yolunu aradığı Öcalan’a bugün yönelen ilgisinin temelinde de bu hesap yatıyor.
Bu siyasetin en bilinen adı Tek Adam Rejimidir.
Sadece ülkeyi tek adam yönetmez; her mesele tek adamlar üzerinden çözülmeye çalışılır. Ortadoğu’da Trump’ın, Kürt sorununda Öcalan’ın müttefik olarak görülmesi de tesadüf değildir.
Bu başlık altında CHP eski........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein