75 yıllık sağcılık serüveninin sonu: Rejim devlet oldu
Erdoğan yıllardır “eski Türkiye” ile kavga eder görünerek kendi rejimini kurdu. Bugün bile “eskiyle” kavga etmeye devam ediyor. Erdoğan bu sayede tarihi kendinden başlatarak “yeni” olanı temsil etme iddiasını sürdürüyor. Ne büyük bir yalan. Türkiye, yıllardır iktidar eliyle yaratılan büyük bir illüzyonun içinde. Ortada “yeni” bir iktidar yok; aksine, çok partili sisteme geçişle başlayan ve 75 yıldır devam eden dönüşümün bir sonucudur.
AKP iktidara gelirken bu gerçeği sakladı; bugün de aynı şeyi yapıyor. Tek adam rejimi tarafından “yeni bir aşama” olarak sunulan ve “Terörsüz Türkiye, Ortadoğu’nun oyun kurucusu, model ülke” gibi anlatılan süreç, sağ muhafazakâr iktidar koalisyonunun ülkeye giydirmeye çalıştığı yeni bir deli gömleğinden başka bir şey değildir.
Türkiye çok partili sisteme geçeli 75 yıl oldu. Bu sürede Bülent Ecevit 6 yıl 7 ay, İsmet İnönü ise 3 yıl 3 ay başbakanlık yaptı. Çoğu koalisyon hükümetleriyle geçen ve ne kadar ilerici olduğu tartışmalı bu 10 yılı bir kenara koyarsak geriye kalan tarih, sağ, milliyetçi-muhafazakâr ve sol düşmanı iktidarlar tarihidir.
Türkiye’yi yönetenlere bakıldığında, işsizliğin, yoksulluğun, sefaletin, hırsızlığın, arsızlığın, baskı ve şiddetin kısaca bugün memlekette ne kadar sorun varsa, birinci derecede sorumlusu sağ iktidarlardır. Bu sağ iktidarlar sürekli bir sonraki iktidarı besledi; bu nevi yataklık ettiler. Aralarındaki ortak noktalar çok fazladır: Amerikancı, emperyalist politikaları ülkeye uygulayan, piyasacı ve işçi-emek karşıtı politikaların uygulayıcıları oldular. Sadece insanı değil, doğayı da yağmaladılar. Dini........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein