Kare tamam da eksiği çok
Terörsüz Türkiye adıyla başlatılan çalışmalar geçtiğimiz günlerde önemli bir ivme kazandı. Kadınlı-erkekli 30 PKK’linin silahlarını yakmasından hemen sonra Erdoğan yaptığı açıklamada, “Biz AKP-MHP-DEM üçlü olarak” devam kararı aldık dedi ve süreci, çok kararlı bir biçimde “Türkler-Kürtler-Araplar” birlikteliğinin “ümmet” düzlemine yerleştirdi.
Aynı gün, ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi T. Barrack, Türkiye için “en iyi modelin Osmanlı millet modeli” olduğunu bilmem kaçıncı kez yineliyor ve “Gerekirse PKK’lıları Amerika’ya alabiliriz” diyerek “üçlüye” ekleniyor ve böylece kareyi tamamlıyordu.
Hiç kuşkusuz, barışa, “ paha biçilemez”; o çok değerlidir. Bu toplum on yıllardır yerinde bir deyimle barışa susamıştır.
Ancak, “Terörsüz Türkiye” adı altında kutsal barış için atılacak her adımın, kısa ve uzun dönemde barışa zarar verecek bir özellik taşımaması da kesinlikle gereklidir.
Bu önkoşul yerine getirilmezse barışa ulaşılamaz; dahası barış adı altında çok daha yakıcı ve yıkıcı sonuçlar doğar.
İzlenmekte olan Terörsüz Türkiye sürecinin daha yolun başında dört büyük eksiği var.
Birincisi, süreç, AKP-MHP iktidarının “en zayıf zamanında” başlatılıyor. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde seçmen çoğunluğunun desteğini yitirmiş ve özellikle ekonomi politikası başarısız bir iktidar var. Bu niteliğiyle iktidarın süreci, diğer yaptıklarına da bakıldığında, başarıya taşıma şansı yok denecek düzeydedir.
İkinci, ancak hiç de........
© Birgün
